VEYSİ BOZKURT ANISINA

VEYSİ BOZKURT ANISINA
Advert
Yayınlama: 19.10.2025 13:28:56
462
A+
A-

Sonbahar mevsimindeki yaprak dökümü misali, en yakınlarımız, sevdiklerimiz, dostlarımız, arkadaşlarımız birer birer sessiz, sedasız ve vedasız bir şekilde aramızdan ayrılıyorlar. Daha birkaç ay önce taziyelerimize gelen ve onlarla birlikte başkalarının taziyelerine gittiğimiz birçok kişi, maalesef bugün aramızda değil. Öte âleme hicret ettiler.

Meşhur bir söz vardır:

“Eğer dostlardan ayrılık olmasaydı, ölüm ruhlarımıza yol bulup gelemezdi ki, ruhlarımızı gelip alsın!”

Demek ki insanı en çok yaralayan, en derinden hırpalayan şey dostlardan ayrılmaktır.

Yine dünyanın türlü musibet ve sıkıntılarına karşı en büyük teselli de samimi dostlarla bir araya gelmektir.

Evet değerli okuyucular, aslında bu yazıyı kaleme almamın asıl nedeni, birkaç gün önce ebedî âleme yolcu ettiğimiz Sason İlçe Millî Eğitim Müdürü merhum Veysi Bozkurt’a verdiğim bir sözü yerine getirmekti.

Merhum Veysi Bozkurt ile ilk karşılaşmamız 2022 yılında, Batman Kitap Fuarı’nda İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün kitap standında olmuştu. Fuarda Batman İl Millî Eğitimi’nin de bir standı vardı ve standın sorumlusu Evren Arı hocamızdı. Evren hocayla, İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün üç ayda bir yayımladığı ve benim de yazılarımın yer aldığı Kalem Yar dergisi üzerine sohbet ederken, bir anda Veysi Bozkurt bey yanımızda belirdi. Gayet sakin bir şekilde selam verdi. Evren hocamız hemen bizi tanıştırdı. Üçümüz de kısa sürede kaynaştık.

Veysi bey gerçekten çok donanımlı bir insandı, ancak bunu öne çıkarmayan mütevazı bir kişiliğe sahipti. Bana, Sason İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü’nün yayımladığı Lâlezar adlı dergiyi gösterdi ve gelecek sayı için bir yazı kaleme almamı rica etti. Dergiyi bana hediye etti.

Ben de “Tabii ki yazarım Veysi bey, zaten yazmayı çok severim” dedim. Ne yazık ki o sözümü tutamadım ve Veysi bey’le bir daha görüşmek nasip olmadı.

Bu yazıyı, Veysi Bozkurt’un aziz hatırasına binaen kaleme aldım. Onu yalnızca bir kez görme fırsatım oldu, ancak edindiğim intiba, arkasında hoş bir seda bırakarak ebedî âleme göçtüğü yönündeydi.

Zamanın yoğunluğundan mı, işlerin çokluğundan mı bilinmez; birçoğumuz sevdiklerimizle, dostlarımızla görüşmüyor veya görüşemiyoruz. Bu konuda oldukça ihmalkâr davranıyoruz. Dostlarımızın ve dostlukların kıymetini, maalesef o kişiler hayattayken değil, öldükten sonra anlıyoruz.

Onlar hayattayken “sonra görüşürüz” diyerek tembellik ediyor, o görüşmeme meselesini pek önemsemiyoruz. Halbuki insan olmanın gereği; bir araya gelip duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, sohbet etmek, birbirimizin derdiyle dertlenmek, sevinciyle sevinmek gibi kıymetli davranışlardır.

Aksi hâlde insanın az önce saydığım bu davranışların dışındaki fiillerini —yeme, içme, çalışma gibi— hayvanlar da yapar, melekler ibadet eder, makineler işleri yürütür. Ama iki hayvan, iki melek veya iki robot bir araya gelip sohbet etmez, dertleşmez, duygu ve düşünce paylaşmaz. Bu özellik insana aittir ve insan olmanın özüdür.

O hâlde birbirimizi ziyaret edelim, sevelim, görüşelim, birbirimize ikramda bulunalım.

Sa’dî Şîrâzî’nin dediği gibi:

“Dünya öyle bir eşya değildir ki, bir tartışma ve kavgaya değsin.”

Ve Niyazî Mısrî’nin şu güzel dizeleriyle bitirelim:

“Dünya gamından geçip, yokluğa kanat açıp, Şevk ile her dem uçup, çağırırım: dost, dost!”

Dostlarımızın kıymetini, onlar hayattayken bilelim ve takdir edelim.

Zira Allah Teâlâ, Kur’an’da yeryüzünün fesada uğramasının bir sebebi olarak, akrabalarla ilişkiyi kesmeyi ve görüşmemeyi gösteriyor.

Bu vesileyle, merhum Veysi Bozkurt’a Allah’tan rahmet; geride bıraktığı ailesine ve sevenlerine sabır diliyorum.

Sonsuz merhamet sahibi olan Rabbim, mekânını cennet eylesin.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.