Hayatın gürültüsünde çoğu zaman fark edilmeyen bir sessizlik vardır: Kadınların sessiz mücadelesi. Dışarıdan bakıldığında sakin, uyumlu, hatta “güçlü” görünen kadınların birçoğu, iç dünyasında ağır çatışmalar ve görünmez savaşlar verir. Bu savaş, sadece bireysel bir varoluş mücadelesi değil; aynı zamanda toplumsal yapıların kadınlara biçtiği rollerle de ilgilidir.