Hayat yolunda her genç, aşkı tatmak ister; ancak çoğu kez yanlış yönlere savrulur ve geçici heveslerin esiri olur. İşte tam da bu noktada, kalbin ve aklın rehberliğe ihtiyaç duyar.
Hayat, insana hem nimet hem de imtihanlarla gelir. Özellikle gençlik yılları… Heveslerin, arzuların ve mecazi aşkların en yoğun yaşandığı dönemdir. O dönemlerde kalbin çabuk yanar, gözlerin çabuk dolar. Bir bakış, bir gülüş, bir güzellik aklımızı başımızdan alabilir. Ama işin ardında, ayrılık, terk ediliş ve ölümün kaçınılmaz hakikati vardır. İşte mecazi aşkların gerçeği budur: İlk anda tatlı, sonunda ise acı bir cehennem.
Unutmayalım ki baki olan yalnızca Allah’tır. Geçici olanın ardında koşmak, kelebek gibi bir günlük güzelliğe aldanmaktır. Oysa kelebek ölür, çiçek solar, ömür tükenir. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî der ki: “Aşka düş, ama mecazî olana değil; öyle bir aşka düş ki, seni Hakikate götürsün.”
Gençlik, heveslerine kapıldığında ömrünü tüketir. Kısa ömür sermayeni haram aşklarda batırma. Bir öpme, bir lokma, bir adım… İnsan, farkında olmadan kendini tüketir. Ve bir noktadan sonra nasihatler de fayda etmez, ikazlar da.
Bazen küçücük bir hareketin bile hayatımızda ne kadar büyük sonuçlara yol açabileceğini fark edemeyiz. Bir öpme, masum gibi görünen bir yakınlık; bir lokma, helal olmayan bir kazanç; bir adım ise yanlış bir yola atılan ilk adımdır. İşte bütün mesele bu: Küçücük görünen şeyler koca bir ömrü ziyan edebilir. Sâdî-i Şîrâzî de öğütler ki: “Sevgi, insanı diri kılar; ama hakiki sevgi, Allah’a olan sevgidir. İnsanların sevgisi solan bir çiçek gibidir; Hak sevgisi ise ebedîdir.”
Allah için sev. Onun yolunda yürü. Kalbini O’nun adına at. Niyetin O’nun rızası olsun. Çünkü O’nun sevgisi kalıcı, O’nun merhameti sonsuzdur. İnsan sevgisi biter, dostluklar dağılır, hayatın faniliği gözümüzün önünde durur. Ama Allah için yapılan her şey baki kalır. Aristo’nun dediği gibi: “İnsan, en çok sevdiği şeye dönüşür.” Kalbinin yönünü doğru seç.
Bir diğer Aristo sözü de hatırlatır: “Sevgi, iki bedende yaşayan tek bir ruhtur.” Eğer sevgini Allah’a yönlendirirsen, ruhun hakiki birlik ve huzuru bulur.
Şunu unutma: Cennet, cehennemden daha güzeldir. Ve sen cenneti kazanacak kadar değerlisin. O değeri, geçici heveslerle harcama. Aşkını Allah’a havale et ki, kalbine ilahi feyizler yağsın.