SOSYAL MEDYA VE MAKAM ZİYARETLERİ

Siyasiler, bürokratlar ve siyasi çevrelere yakın bazı kişiler; bakanları, valileri ve kritik öneme sahip makamları ziyaret ederek… bu anları hızla sosyal medyada paylaşıyorlar.

Ardından her zamanki klişe paylaşım gelir: Şu değerli makamı ziyaret ettik, çok verimli bir görüşme oldu.

İlgi ve alakalarından ötürü teşekkür ederiz.

Ne var ki, hangi konuların ele alındığı, hangi sorunların tartışıldığı veya hangi somut sonucun ortaya çıktığına dair tek bir bilgi verilmez.

Hangi memleket meselelerinin konuşulduğu ve ziyaretçilerin bu meselelere ne kadar vakıf olduğu da ayrı bir soru işaretidir.

Bu paylaşımların asıl amacı çoğu zaman güç yansıtmaktır;

Fakat temel sorun, görüşmelerin içeriğinin hiç görünmemesi… sadece fotoğraf ile nezaket ifadeleriyle yetinilmesidir.

Doğrusu: Görüşmenin odağı, faydası değil; yalnızca yapılmış olması ve fotoğraf karesidir.

Peki, bu ziyaret fotoğrafları neden paylaşılıyor? Genellikle üç gerekçe öne çıkıyor: İnsanları etkilemek ve yukarılarda bağlantıları olduğu izlenimini vermek, vatandaş nezdinde statü ve güç algısı yaratmak ve özellikle görev talep eden veya bir sonraki seçimde adaylık düşünen kişiler için siyasi referans oluşturmak.

Masum gibi görünen bu paylaşımların ciddi kamusal sonuçları vardır.

Birçok makam sahibi, ziyaretçileri kırmamak adına fotoğraf taleplerine yanıt vermek durumunda kalıyor; bu durum hem yöneticiler hem de kurumlar üzerinde gereksiz bir baskı yaratıyor.

Vatandaş ise, o makam sahibini ziyaret eden kişinin her işini çözebileceği gibi yanlış bir algıya kapılabiliyor.

Oysa siyasetçilerin, belediye başkanlarının ve milletvekillerinin temel görevi güç gösterisi yapmak değil, hizmet üretmektir. Sosyal medyada yalnızca ziyaret, yemek veya kutlama fotoğraflarını paylaşmak yeterli değildir.

Kendi çalışmaları, yaptıkları somut katkılar, hizmete açtıkları tesisler, icraat raporları ve elde ettikleri sonuçları paylaşmaları, hem kendilerini hem de temsil ettikleri makamı değerli kılacaktır. Görüşme yaptık demek yerine, Bu görüşmenin sonucunda şu işi başlattık diyebilmek esastır.

İslâm hukukunun büyük otoritesi İmam Mâlik…

sık sık görüşmesi eleştirildiğinde, bunu bilinçli yaptığını söylemiştir. Amacı, yöneticilerin liyakatsiz ve yetersiz kişilerle fikir alışverişinde bulunmasını, ülkenin kaderinin ehliyetsiz kişilerin sözlerine göre şekillenmesini engellemekti. Mâlik, makama nüfuz etmek için değil, makamı korumak ve doğru şekilde yönlendirmek için oradaydı.

Bugün de makamların kapısını çalan herkesin niyetinin samimiyetle ve öncelikli olarak memleketin menfaatine odaklanmış olması gerekir. Siyasetin odağı fotoğraf kareleri değil, topluma sağladığı kazanç olmalıdır.

Bir görüşmenin değeri, halkın beğenisiyle değil, ortaya çıkardığı somut sonuçlarla ölçülür.

Makam ziyaretlerinin gücü, paylaşılan fotoğrafla değil, o görüşmenin topluma yansıyan olumlu etkileriyle belli olur.

Siyaset, sosyal medyada verilen pozlara ve paylaşılan fotoğraflara giderek daha fazla sıkışmış durumda.

Oysa halk artık fotoğraf değil, sonuç görmek istiyor.

Paylaşılan her kare değil; yapılan her hizmet, çözülen her sorun değer kazandırır.

Siyasetin vitrini sosyal medya değil, sahadaki emeğin kendisidir.