Eski günlere özlem..

Bir yerde okumuştum, şöyle diyordu: “Ömrün en güzel zamanı baba evinde, annenizin yaptığı yemeklerle aynı sofrada kardeşlerinle birlikte geçirdiğin zamanmış…”

Eski günlere özlem..
Advert
Yayınlama: 13.10.2025 11:10:25
239
A+
A-

Gerçekten de bu cümle insanın içine tatlı bir özlem bırakıyor. O sofralarda annelerin emeği ve sevgisiyle hazırlanmış yemekler, sadece karın doyurmakla kalmaz; aileyi bir araya getiren, sohbetleri ve kahkahaları çoğaltan bir bağ görevi görürdü. Kardeşlerle paylaşılan o anlar, her biri ayrı bir anı, her lokma küçük bir mutluluk kaynağıydı.

Fakat eski günlere özlem, sadece yemek sofralarından ibaret değil. Çocukluğumuzun geçtiği sokaklar, bahçelerde oynanan oyunlar, komşularla yapılan sohbetler… Tüm bunlar, zamanın hızlı akışında kaybolan, ama hatırladıkça içimizi ısıtan anılardır. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi: “Gözlerimde canlanan eski evler, bana geçmişin gizli hazinelerini hatırlatır.”

Bu hazineler bazen hüzünlü, bazen tatlıdır. Bir eski şarkıyı duymak, eski bir eşyayı görmek ya da çocukluğumuzun geçtiği bir mahalleden geçmek, aniden geçmişi gözlerimizin önüne serer. Mevlana Celaleddin Rumi de bunu şöyle dile getirir: “Geçmiş zamanın değerini bilen, geleceğe de umutla bakar.”

Modern hayatın koşuşturmacasında, geçmişin küçük detaylarını hatırlamak kısa bir tebessüme, bazen de derin bir hüzne dönüşür. Ama önemli olan, eski günlerin özlemini bugünde yaşatabilmek, küçük mutlulukları fark edip paylaşmaktır. Çünkü eski günler, sadece hatırlamakla değil, onların değerini bugüne taşımakla anlam kazanır.

Belki bir akşam, kardeşlerinizle bir araya gelip geçmişi yad eder, eski oyunları, eski sohbetleri ve o sofralardaki birlikteliği anarsınız. İşte o anlarda, geçmişin sıcak ve huzurlu havası yeniden içinizi sarar ve özlem, sadece bir hatıra olmaktan çıkar; yaşamınıza dokunan bir değer hâline gelir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.