“Şans oyunlarında vergi yarıya indirilmemeli”

Ramanlı, 1 Ocak itibariyle yürürlüğe giren müşterek bahisler, at yarışları ya da diğer şans oyunlarıyla ilgili alınan vergilerin yarıya indirilmesi hususu ile ilgilide değerlendirmelerde bulundu. 1 Ocak itibariyle yürürlüğe giren müşterek bahisler, at yarışları ya da diğer şans oyunlarıyla ilgili alınan vergilerin yarıya indirilmesi hususu ile ilgilide konuşan Ramanlı, “Her ne kadar MASAK’ın yasa dışı sanal bahisle mücadele kapsamında bu tür bir adımın atılması gerekçesiyle bu yönde bir düzenleme getirilmişse de bize göre bu yöndeki bir düzenleme topluca adına kumar dediğimiz ve maddi manevi çöküntünün aile saadetinin kaçmasının ve toplumsal huzuru bozmanın en büyük araçlarından biri olan kumarın teşvik edilmesini önleyecek bir adım olmayacaktır. Zira hükümetlerimize düşen bu tür zararlı alışkanlıklardan toplumumuzu muhafaza etmesi. Kötü alışkanlıklara giden yolların kapatılması ve meşru alanların genişletilmesi olması gerekirken maalesef sanal bahisle mücadele aldığı altında getirilen vergi indirimleri bu tür bir amaca hizmet etmeyecektir” diye belirtti.

 “HÜKÜMETE ÇAĞRIMIZI YİNELİYORUZ “

Müşterek bahisler, at yarışları ya da diğer şans oyunlarına getirilen vergi indirimine tepki gösterip hükümete de çağrıda bulunan Ramanlı sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Elbette toplumda yasal olanın muadili olarak yasa dışı pek çok ürün ve hizmet vardır. Esas olan eğer indirimler vesilesiyle yasa dışı olandan yasala yönlendirmek ise bunun yapılabileceği çok farklı kalemler vardır. Özellikle temel ihtiyaç maddelerinin tedarikinde, yakıt tedarikinde yasal olanın muadili olarak pek çok yasa dışı maalesef piyasada ürün bulunmaktadır. Amaç bunların önlenmesi ise toplumun ihtiyaç duyduğu temel gıda maddelerinden veya enerji ihtiyacını giderme gidebileceği ürünlerden vergi azaltılması suretiyle toplumun rahatlatılması gerekiyor. Aksi halde bu tarz kumar ve benzeri kötü alışkanlıkların yasal kılıfa uydurmak suretiyle teşvik edilmesi anlamına gelecek bu tür düzenlemelerin toplumun maddi ve manevi çöküntü üstüne aile içi huzursuzlukların artmasına ve toplumsal huzurun kaybedilmesine sadece vesile olacaktır. Bu hususunda dikkate alınarak kötü alışkanlıklarla mücadelede daha kararlı ve daha kapsamlı adımların atılması yönünde hükümete çağrımızı yineliyoruz.”