“Anti demokratik uygulamaları kınıyoruz”

Başkan Yamaç, yaptığı açıklamada, “Yeniden Refah Partisi’nin ilkeleri olan yönetimde adalet, hukukta adalet, paylaşımda adalet, seçimde adalet, demokraside adalet ilkeleri gereğince meşru bir ortam ve zeminde seçilen belediye başkanlarının yerine atanmışların görevlendirilmesini şaşkınlıkla ve hayretle izliyoruz. Toplumsal barışa karşı modern bir darbe olarak değerlendiriyoruz. Bir problemi çözmeye çalışırken onlarca yeni problemin doğmasına sebep olmak akıl işi değildir. TCK 216/1/2/3. maddesinde halkın bir kesimini aşağılama, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu kapsamına girdiğini müşahede ediyoruz. Seçim öncesi yeterliliğe haiz olup seçildikten sonra veya seçilmeye yakın bir sürede seçmenin seçtiği siyasetçileri zorbalıkla görevden uzaklaştırmak seçmende kin ve nefret oluşmasına toplumsal barışı tehdit edecek boyuta evirilmesine neden olacağından endişe ile takip ediyoruz. Dolayısı ile yanlış olduğunu düşündüğümüz bu tür uygulamalar TCK’ya göre bile suçtur. Kanun ise kanuna herkes saygı duymalı, keser gibi hep kendisine çekip yorumlayarak işlerine gelecek şekilde kanunlar uygulanmamalıdır” dedi.

“SİYASET KURUMUNA İTİBAR KAYBETTİRİR”

Devleti, haklının hakkına kavuşması için güç kullanmasını doğru bulduklarını belirten Başkan Yamaç, “Ancak bu şekilde adalet mülkün temelidir kavramı vücut bulur ve toplumsal barışı sağlar. Van’da DEM Partisi’nden seçilen belediye başkan adayına YSK’ya başvurusunda resmi gereklilik ve yeterliliğin yerine getirilmesine rağmen ve hiç bir problem yok iken seçime 48 saat kala memnu hakların kısıtlanması adalete hukuka ve siyaset kurumuna itibar kaybettirir. Bu tür anti demokratik uygulamaları kınıyoruz. Maç başladıktan sonra kural değiştirmek hukuki olarak en geride olan Afrika ülkelerinin bile yapmayacağı bir durumdur. Demokratik bir ortam içerisinde sandıklardan çıkan sonuçlara saygı duyuyoruz. Hukuk çerçevesi içinde meşru bir zemin ve ortamda kendisine yönetici seçen milletimizin iradesi ve tercihi değerlidir, saygındır ve kıymetlidir. Bir yöneticiyi görevden alma veya göreve getirme halkın iradesi ile olmalı demokrasinin ve seçimlerin amacı budur. Seçilmiş kişilerin yerine atanmışların görevlendirilmesi hukuki ve vicdani değildir. Toplumsal barış ve huzur için hukuk ve siyaset kurumunun yıpranmaması ve zedelenmemesi gerekir. Belediyelere kayyum atanması ve YSK’nın adaylık başvurularını kabul edip seçime yakın zamanlarda adaleti zedeleyen kararlar vererek siyasetçilerin memnu haklarının kısıtlanması adaleti ve siyaset müessesesinin itibarını zedeleyecektir. Hukuka aykırı uygulamalarla çözüm aramak doğru bir yaklaşım değildir” dedi.