UZUN ZORUNLU EĞİTİM….

Benim yıllardır dillendirdiğim bir konu şükürler olsun ki gündeme gelmiş.

UZUN ZORUNLU EĞİTİM….
Yayınlama: 15.05.2025 11:39:12
29
A+
A-

Enaniyet değil benimkisi ama birçok konuyu önceden görüp değerlendirmelerde bulunmam bir vakıa ve bu konuda tevazu da göstermeyeceğim: İlk ve orta öğretimin çok fazla uzun olması yanlış bir karardı. Tıpkı daha öncesinde yazdığım ve yıllllar yıllllar sonra Cumhurbaşkanımızın da altını çizdiği “TOKİ’nin tüm Türkiye’de coğrafi özellikleri hiçe sayarak yaptığı sağlam ama bir o kadar da estetik yoksunu evleri” gibi. Karadeniz’in coğrafi özellikleri ile Güneydoğu’nun ki aynı değil ama bakın binalara, hepsi aynı. Fransız Gettolarından bir farkı yok. Sonrasında Cumhurbaşkanımız bu konuda eleştirdi TOKİ’yi de biraz olsun kendilerine gelebildiler. Gelelim günümüze. Bir eğitimci olarak ilk ve orta öğretimdeki 12 senelik zorunlu eğitimi neden eleştiriyorum? Sıralayalım:

1- Daha öncesinde eğitim seviyemiz düşüktü ve hizmet sektöründe bolca istihdam olunuyor idi ama artık öyle değil. En azından 12 sene boyunca okuyan çocuklar maalesef ki akademik anlamda pek bir şey öğrenemeden o güzelim yıllarını heba ediyorlar. Halbuki bir ustanın yanında pek ala otokaporta, motor ve mekanik alanında uzmanlaşabilirlerdi. Bir inşaat ustasının yanında kalfa veya usta olabilirlerdi. Sonrasında da Üniversiteye gidiyorlar ve yaşları 25 civarı oluyor. Bu saatten sonrada hizmet sektöründe çalışmak istemiyorlar. Çünkü level atladıklarını düşünüyorlar. Hizmet sektörü de bu yaşta birini alıp emek verip yetiştirmek istemiyor. İki ucu b…lu değnek

2- Kızlar daha öncesinde ya okumuyor, yada liseyi bitiren evleniyordu. Bizim zamanımızda şöyledi; İlkokulda sınıfın yarısı kız, yarısı erkek olurdu. Ortaokula geçen kız sayısı oldukça az, sınıfın ancak beşte biri kız olurdu. Lisede ise sadece 4-5 kız mezun olabilirdi. Bizim dönemimizde Üniversiteye giden tek bir kız bile ben bilmiyorum. Bizim sınıftan bir kız bile gitmemişti. Belki ilerleyen yıllarda gitmişlerdir ama onu da ben bilmiyorum. Şimdi ise kızlar erkekler ile at başı. Hatta Batman Üniversitesinde bir çok bölümde kızlar erkeklerden sayıca fazla. Böyle olunca da evlilik yaşı öteleniyor. Üniversiteyi bitirdikten sonra KPSS sınavından başarılı olmak için birkaç yılda dersane, derken yaş minimum 30.

Eğer kişi başarılıysa elbette ki okusun ama bir yerlere gelemeyeceği belli ise de zorlamanın manası yok. Erken kalkan erken yol alır, yuvasını kursun. Ama zorunlu eğitim dayatması yüzünden zaten evlilik mümkün değil. Üzerine de Üniversite eğitimi, dersane, sınav…vs. gerçekten de hayatın neredeyse yarısı geçiyor.

3- Zorunlu eğitim bizim zamanımızdaki gibi olmalı. Yani ilkokul 5 yıl olacak ve dileyen sonrasında okumaya hevesliyse dibine kadar okuyacak. Yok çocuk yetersiz ise vereceksin bir ustaya, yada devlet kontrolündeki meslek ortaokulu/lisesine hiç olmazsa elinde altın bileziği olacak. Ben adam tanıyorum, zamanında üniversite okumuş ama bir kuruma yerleşememiş, adam gelmiş 40’lı yaşların ortasına, fırıncıda ekmek ustası olabilir miyim diye akıl danışıyor. Yahu millet eskiden senin yaşlarında çoktan emekli oluyordu, sen bu saatten sonra nasıl usta olacaksın?

4- Bugün beğenmediğimiz (!) çoban 100 bin TL maaş alıyor. Burun kıvırdığımız soğuk demirci, kalıpçı, fayansçı günlük yevmiye 3 bin, ayda 90 bin TL yapar. JSB veya Excavator operatörleri yani halk dilinde Kepçeci 100 bin kazanıyor. Kule vinç operatörleri 120 bin. Lise ve üniversite mezunları ise üç harfli marketler zincirinde asgari ücretle çalışıyor. Hangisi mantıklı.

Bu arada hemen belirtelim ki Batman’da fiyatlar biraz düşük olabilir yukarıdaki meslek grupları açısından ama inanın Türkiye’nin birçok bölgesinde fiyatlar bu saydıklarımızdan çok daha fazlasıdır. Ayrıca Irak’ta bu işleri yapan ustalara dolar bazında çok daha fazla ücret verilmektedir. Birisi ile yaptığım görüşmede Batman’da inşaat işçilerine düşük maaş verilirken Süleymaniye, Erbil, Duhok gibi Irak kentlerinde çok daha fazla maaş verildiği, Türkiye’nin Batı illerinde bile Batman’ın çok çok üstünde ücretler ödendiği ifade edildi.

5- Türkiye’nin yaş ortalaması ile de yakından ilgili bu durum. Hatta mecliste üç çocuğu olana devlette kadro verileceği haberini izlemişsinizdir, tabi eğer yasalaşırsa ki bence de çok doğru bir karar olurdu. Hayata erken atılmak adına, okuyarak bir yerlere gelemeyeceği Hocaları tarafından tespit edilenler bir an önce reel sektöre yönlendirilmeli, hizmet sektörü canlandırılmalı, devletin boş yere okuyacak olanlara yönelik masrafları önlenmeli, okuyanlara daha iyi imkanlar sunulur iken, hizmet sektörüne atılacak olanlar da bir an önce devletin evlilik düşünenlere yönelik avantaj ve imkanları sayesinde yuvalarını kurmaları gerekmektedir. 2050 yılında yaşlı nüfusa sahip bir ülke haline geleceğiz.

Düşünsenize, herkes birkaç üniversite okumuş ama işi yok, dolayısıyla eşi de yok ve dahası çocukları da yok.

Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi, nüfusun hızla yaşlanmasından ötürü tehlike çanları çalıyor. Hayatı boş yere öteleyen uzun eğitim yerine, gençlerin kısa yoldan hayata atılması ve yeni nesiller sayesinde geleceğimizin teminat altına alınması gerekmektedir.

 

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.