Ömer b. Abdülaziz’in Adaleti

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla…

Yayınlama: 12.06.2025 12:17:05
45
A+
A-
Mehmet Sabaz biyografi:

Kıymetli okurlarım, geçtiğimiz günlerde bir dergide rastladığım bir kıssa beni derinden etkiledi. Bu ibretlik olayı sizlerle de paylaşmak istedim. Rabbim, okuduklarımızdan hakkıyla istifade etmeyi hepimize nasip eylesin.

Şehirlerin sultanı Semerkant…

Ve o şehre hayranlıkla bakan adalet timsali bir isim: Ömer b. Abdülaziz. Hulefa-i Raşidin’den sonra gelen ve birçok âlim tarafından “beşinci halife” olarak kabul edilen bu büyük şahsiyet, aynı zamanda Hz. Ömer’in torunudur.

Halifeliği döneminde, kimi rivayetlere göre kendisinin doğrudan baktığı, kimi kaynaklara göre ise kadı olarak atadığı Cümey b. Hadır el-Bâci’nin önüne ibretlik bir dava gelir. Mübaşir, İslam ordusu komutanlarından Kuteybe b. Müslim ve bir Semerkantlıyı huzura alır.

Kadı, Semerkantlı’ya dönerek sorar:

– Ey Semerkantlı, şikâyetin nedir?

Adam söz alır:

– Efendim, komutan Kuteybe ordusuyla Semerkant’ın kapısına dayandı. Bizi İslam’a davet etmeden, düşünmemize fırsat vermeden şehri aldı.

Kadı, Komutan Kuteybe’ye döner ve sorar:

– Bu söylenenler doğru mu, ey Kuteybe?

Kuteybe, önce yutkunur, ardından şöyle cevap verir:

– Savaş, hile ve strateji değil midir? Semerkant çevresindeki şehirler ne İslam’ı kabul etti ne de cizye vermeyi… Aynı şeyi burada da bekledim. Ne İslam’a davet ettim ne de cizye teklif ettim. Gafil avlamak istedim.

Kadı, sertçe karşılık verir:

– Onları önce İslam’a davet etmen, sonra cizye teklif etmen, ancak tüm bunları reddederlerse savaşman gerekirdi.

Kuteybe savunur kendini:

– Ama ben savaşta stratejiye başvurdum.

Kadı son sözünü söyler:

– Sen ettiklerini ikrar ettin. Dava burada netleşmiştir. Bil ki Allah bu ümmete ancak dindarlığı, adaleti ve ahde vefası sayesinde yardım eder. Sen bu ilkelere riayet etmemişsin. Kararım şudur: İslam ordusu, komutanı, askeri ve siviliyle birlikte Semerkant’ı derhal tahliye edecektir!

Karar birkaç dakika içinde alınmış ve uygulamaya konulmuştur. Düşünebiliyor musunuz? Bir ordu, adalet uğruna ele geçirdiği bir şehri terk ediyor.

Gerçekten de ordu şehirden çekilir.

Akşam olduğunda sokaklar bomboş, meydanlar ıssızdır. Fakat Semerkantlıların kalpleri, İslam’ın adaleti karşısında hayranlıkla doludur.

Gecenin ilerleyen saatlerinde ise bambaşka bir manzara ortaya çıkar: Rahiplerini önde, halkı arkada bir kervan, Müslüman ordusunun konakladığı menzile doğru yola çıkmıştır. Karargâha ulaştıklarında ise tek bir ses yankılanır:

“Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resûlullah.”

O gün Semerkant belki toprak olarak fethedilmemişti, ama kalpler çoktan feth olunmuştu.

Kaynak: Diyanet Dergisi, Aralık 2024, Sayfa 43

Yazarın Son Yazıları
04.06.2025 10:47:52
22.05.2025 12:18:05
15.05.2025 11:37:14
08.05.2025 11:24:23
01.05.2025 11:43:54
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.