Babamın Öğütleri – 3

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla…

Yayınlama: 10.07.2025 14:26:37
64
A+
A-
Mehmet Sabaz biyografi:

Kıymetli okurlarım,

Rahmetli babam Seydaye Molla Şakir (Allah rahmet eylesin), hayatım boyunca bana unutamadığım pek çok öğüt verdi. Bu öğütlerden biri ise gönlümde her zaman özel bir yere sahip olmuştur. Derdi ki: “Evladım, her ne olursa olsun sakın namaz kılmayı ihmal etme. Sürekli zihninde namaz olsun ve zamanında kılmayı kendine düstur edin.”

Onun bize verdiği bu öğüt ve ettiği dualar sayesinde Elhamdülillah, bugün ailemizde namaz kılmayan yoktur. Bu, Allah’ın bize bahşettiği büyük bir lütuftur. Rabbimize sonsuz şükürler olsun.

Dinimizde namaz çok önemlidir. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayet-i kerimede “Namaz kıl” diye Allah emrediyor. Namaz bir kalkandır; insanları kötülüklerden ve günahlardan muhafaza eder. Namaz, dinin direğidir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür ama şimdilik bu kadarla yetinelim.

Rahmetli babam, camiye giderken komşularını da davet ederdi:

“Haydi namaza gidelim” derdi.

Komşularımızın hanımları anneme anlatırdı:

“Allah gani gani rahmet etsin Seyda’ya. Hiç namaz kılmayan beylerimizi bile camiye götürdü.”

O zamanlar hocaların sözü dinlenirdi. Evimiz camiden biraz uzaktı. Babam evin önüne kadar gelir, beni çağırırdı:

“Haydi oğlum, camiye namaza gidelim.”

Küçük bir torunu vardı, onu da yanında götürürdü. Kardeşlerime de namazı öğretirdi ve bu konuda çok hassastı. Hatırlıyorum, küçük bir kardeşim vardı. Namaza alıştırmak için babam ona bazen para ve çeşitli hediyeler verirdi. Bir gün ona sitem ederek sordum:

“Baba, parayla namaz mı olur? Neden ona para veriyorsun?”

Bana dedi ki:

“Onu şimdilik bu şekilde alıştıracağım. Sonra kendi isteğiyle kılacak.”

Gerçekten de öyle oldu. Şimdi kardeşim büyüdü ve namazlarını hiç aksatmaz hale geldi.

Rahmetli babam için namaz, hayatın vazgeçilmez bir parçasıydı. Namaz kılan insanları çok severdi. Kimi görse mutlaka sorardı:

“Sen namaz kılıyor musun?”

Sonra da güzelce nasihat ederdi.

 

Köyümüzde bir kişi vardı, ismini vermek doğru olmaz. Misafirlerimiz geldiğinde bazen o da onların yanına gelirdi ama namazla pek arası yoktu. Bazen kılar, bazen kılmazdı. Babam ona şöyle derdi:

“Kalk abdest al, namaz kılacağız.”

Adam da mecburen kalkar, abdest alır ve namaz kılardı.

O zamanlar âlimlere büyük saygı vardı. Kimse karşılık vermezdi. Şimdi bu saygı ne yazık ki azalmış durumda. O yüzden çocuklarımızı güzel sözlerle, sevdirerek, çeşitli ödüllerle namaza alıştırmamız gerekiyor. Üzerinde hassasiyetle durmalı, takipçisi olmalıyız.

Rabbim, namazın muhabbetini çocuklarımızın ve gençlerimizin kalbine yerleştirsin. Âmin.

Not: Camimize gelen öğrencilere zaman zaman çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Hayırseverlerden bu konuda destek bekliyoruz.

İrtibat: 0535 209 43 46

Allah’a emanet olun.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.