HANİ NEREDESİNİZ?

Gündüz vakti kendinden geçmiş gençlerin sokaklarda sürüklendiği, kadınların ve çocukların evlerinden çıkmaya korktuğu bir manzara var karşımızda. Bunu normalleştirmek, görmezden gelmek, ‘başkasının meselesi’ sanmak ise en büyük suç.

Seyitler mahallesi ve diğer kenar mahallelerde yaşanan bu korkunç tabloyu değiştirmek zorundayız. Sadece birkaç bina yıkarak değil, o binaların içine sığınmış hayatları ayağa kaldırarak…

Valilik ve Belediye üzerine düşeni yapıyor, ya diğerleri nerede?

Dün Batman Valiliği’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında, Vali Yardımcıları Ekrem Güngör ve Mustafa Caner Culukar, Seyitler mahallesinde 3050, 3056 ve 3087 sokaklarda bulunan metruk binaların yıkımının yapıldığını ve mücadelede kararlı adımlar atılacağını belirtti. Bu adım önemliydi, ancak yeterli değil. Çünkü sorun yalnızca duvarlar arasında değil, gençlerin iç dünyasında.

Valilik ve belediye işbirliğiyle yapılması gereken en önemli hamle; sadece rehabilitasyon sunan değil, gençleri hayata kazandıracak bir dönüşüm merkezi kurmak olmalıdır. Bu merkez, örneğin Sivil Toplum Merkezi benzeri bir kompleks olabilir. İçinde;

Bağımlılıkla mücadele birimi,

Psikolojik Destek Merkezi,

Meslek edindirme kursları,

Atölyeler,

Rehberlik ve yönlendirme servisi,

Sosyal etkinlik alanları bulunmalı.

Bu gençler oraya sadece kurtulmaya değil, yeniden doğmaya gitmeli!

Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, MÜSİAD ve iş insanları adına kurulmuş dernekler…

HANİ NEREDESİNİZ?

Şimdi açık konuşalım.

Seyitler’de bir genç kaldırımlarda bilinçsizce yatarken, siz salonlarda ‘inovasyon’, ‘sürdürülebilirlik’, ‘gelecek vizyonu’ gibi cümleleri süsleyerek ciyak ciyak havalar atıyorsunuz. Ama o çocukların gözlerinin içine bakan, elinden tutan yok!

İş insanları dernekleri ve organize sanayi bölgesindeki patronlar:

Bu memleket sizin de memleketiniz! Bu çocuklar sizin çocuklarınız gibi baş üstünde tutulmayı hak etmiyor mu? Süslü sunumlarla değil, sahada destekle var olun. Lafla değil, icraatla…

Belediyenin açacağı bu merkezde yetişecek gençlere iş garantisi verin. Kaynakçı mı yetişti? Alın işe. Elektrikçi mi çıktı? Kapınızı açın. Siz yeter ki “İşe alacağım” deyin, Batman sizi ayakta alkışlar!

Hadi sözle değil, işle konuşun. Çünkü bu şehir artık hamasi nutuklara değil, dokunan ellere muhtaç.

Gençlere umut olmazsak hepimiz kaybedeceğiz.

Bu bir nesil meselesidir. Uyuşturucuya bulaşmış gençleri görmezden gelmek, sadece onların değil, bizim de geleceğimizi karartır. O yüzden;

Sokakları temizlemenin yanında,

Sokaklardan alınan gençlerin içini de onarmalıyız.

Onlara umut, meslek, yön, hayat vermeliyiz.

Rehabilite edilip meslek sahibi olan her genç; bir fabrikanın, bir tamirhanenin, bir atölyenin içinde yepyeni bir hayata adım atabilir. Yeter ki siz el uzatın!

Bu sadece bir STK’nın değil, sadece emniyetin, sadece belediyenin değil; bu şehirde bir işyeri açmış, bir makam koltuğuna oturmuş herkesin sorumluluğudur. Ve artık göz yummak da bir suçtur.

Son söz: Umut kaybedilmez!

O gençlerin hala bir şansı var. Ama zaman daralıyor. Her geç kalan gün, bir başka gencin daha karanlığa gömülmesine yol açıyor.

Bu memleketin çocukları için topyekûn bir mücadele şart. Haydi Batman, bu sefer gerçekten sahip çıkalım. Süslü afişlerle değil, iş garantisiyle, kurslarla, merkezlerle…

Çünkü gençliğe umut olmak, en büyük kalkınma projesidir!