Kadın olmak bazen sadece erkek egemen zihniyetle değil, başka kadınların bakışlarıyla da savaşmak demektir.
O bakışlar sessizdir ama serttir. Sorgular. Etiketler. Yaralar.
“Çok mu konuştu?”
“Çocuğu yok mu hâlâ?”
“Boşanmış bir kadın tabii…”
“Baksana giyinişine, dikkat çekmek istiyor.”
“Biraz da kendinde suç ara!”
Erkeklerden öğrendiğimiz bu sorgulama dilini, bir silah gibi birbirimize doğrultmayı ne zaman öğrendik?
Ne zaman, kadınlar arasında duvarlar ördük? Ne zaman dayanışmayı unuttuk?
Psikolojik şiddet yalnızca yüksek sesle, küfürle, fiziksel zorbalıkla olmaz.
Bazen en büyük şiddet bir suskunlukta, bir alaycı bakışta, bir pasif agresif seste gizlidir.
Ve bu şiddeti, kadınlar kadınlara da uyguluyor.
Birbirimizi rekabetle, yargıyla, dışlamayla incitiyoruz.
HEMCİNSİNDEN GELEN ŞİDDET EN DERİN YARADIR
Karen Horney der ki, “Kadınlar kendi değerini, başkalarının onayına göre tanımlar hâle getirildiğinde; hem kendine hem diğer kadınlara yabancılaşır.”
İşte biz bu yabancılaşmanın içindeyiz.
Bazı kadınlar diğer kadınların acılarına değil, hatalarına odaklanıyor.
Çünkü acı görmek, empati ister. Cesaret ister.
Ama hata görmek, üstünlük verir. Kendini iyi hissettirir.
Bu da bir tür psikolojik üstünlük oyunu, değil mi?
Başarılı kadını kıskanıyoruz.
Güzel kadını etiketliyoruz.
Yaralı kadını suçluyoruz.
Güçlü kadından korkuyoruz.
Kadın kadının yurdudur, derken…
Biz yurt olmayı bırakıp birbirimize hapishane olduk.
Duygusal Manipülasyon: Kadının Kadına Tuzakları
Bu cümleler öyle sık kullanılır ki, çoğu zaman kadınlar bunların şiddet olduğunun bile farkında olmaz.
Ama her cümle, görünmeyen bir çizik bırakır kalpte.
Ve zamanla o çizikler, içten içe kadını tüketir.
BİR KADINA MERHAMET GÖSTER,TÜM KADINLAR KAZANSIN
Bu bir çağrıdır.
Erkeklere değil… Bu kez kadınlara.
Birbirimizi yarıştırmayı değil, desteklemeyi öğrenelim.
Kıskanmayı değil, ilham almayı seçelim.
Yargılamayı değil, anlamayı deneyelim.
Acı çeken bir kadını uzaktan izlemek yerine, yanına gidelim.
Çünkü kadın ancak kadınla iyileşebilir.
Ve kadın ancak kadınla yeniden doğabilir.
Son Söz: Kırmadan da Kırılır Kadın
Kadın olmak; her gün yeniden başlamak, kendini yeniden sevmek, her şeye rağmen ayakta kalmaktır.
Ama kadınlar birbirinin gölgesi olduğunda, bu güç sönmeye başlar.
Gelin, bu kez başka bir yol seçelim.
Duygularımıza sahip çıkalım.
Birbirimizi yargılamadan sevelim.
Ve unutmayalım: Kırmadan da kırılır kadın.
Ama sarılınca da iyileşir.