Nehcül Enam’dan Geçenler – 11

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla…

Kabir azabı, sualleri; haşir yani kıyamet günü toplama, hesap, sırat köprüsü, mizan (terazi), ruhların yeniden diriltilmesi, Cennet, Kevser havuzu, Cehennem ateşi… Bunların hepsi haktır. Ayet ve hadislerle sabittir, inkâr edilemez. Aynı şekilde nazar (göz değmesi) ve sihir de haktır.

Hekimlerin ifadesiyle: Kötü ve hasetçi bir insanın gözünde, zehir kadar etkili bir enerji vardır. Bir şeye nazar ettiğinde, bu zehirli bakışıyla ona zarar verir. Hatta bir dağa baksa, o dağ bile ikiye ayrılır. Öte yandan, salih bir kulun nazarı ise rahmet ve hidayet vesilesidir.

Cennet, göğün yedi kat üstündedir. Cehennem ise yerin yedi kat altındadır. Allah’ın zatı dışında her şey fanidir; yok olacaktır. Sonra Allah’ın dilemesiyle yeniden diriltileceklerdir. Hatta Cennet ve Cehennem bile kısa bir süreliğine fani olacak, sonra tekrar var edileceklerdir.

İnsanlar, hayvanlar ve tüm cisimler çürüyecek; ancak kemik çürümeden kalacaktır. Hadiste beyan edildiği gibi, hesap günü geldiğinde o çürüyen parçalar tekrar birleşecek ve insan bedeni yeniden diriltilecektir. Allah Teâlâ, onları ilk gördükleri şekilde, suretleriyle diriltecek; İsrafil’in sûra üflemesiyle ruhlar bedenlere iade edilecek. Mahşer meydanında toplanacaklar.

Sırat Köprüsü, Allah tarafından Cehennem üzerine uzatılacaktır. Mizân yani amel terazisi, köprünün hemen yakınına kurulacaktır ki insanların iyi ve kötü amelleri tartılsın.

Melekler, müminlerin amel defterlerini sağ eline verirken; günahkâr müminlere ve kâfirlere ise sol eline vereceklerdir. Kâfirler, şaşkınlıkla ellerine bakanlar arasında olacaklar. O an her şey ayan beyan ortaya çıkacak.

Rabbim, Seyda’mız Molla Halil’e rahmet eylesin. Bizlere de onun ilminden istifade etmeyi nasip etsin.

Allah’a emanet olun.