Üniversiteler, Tıp fakülteleri ve Batman gerçeği

Üniversiteler; bilimin üretildiği, evrensel bilgiye katkı sunulan, alanında yetkin bireyler yetiştirmeyi amaçlayan kurumlardır. Bünyelerinde birçok fakülte, bölüm ve öğretim üyesi barındıran bu kurumlar yalnızca eğitimle sınırlı kalmaz; bireylerin sosyal ve kültürel gelişimine de katkı sağlar. Gençler için hayatın sorumluluğunu alma yolunda atılan ilk ciddi adımdır çoğu zaman. Bununla birlikte üniversiteler, kurulduğu şehri de dönüştürür; ekonomik canlılık sağlar, kente gelen öğrencilerle şehri tanıtır ve tanıştırır.

Ne var ki, iş “çokluk” meselesine gelince durup düşünmek gerekmez mi? Hayatta çoğu zaman az olan değerlidir. Mesela “biricik” sözcüğünü ele alalım. TDK’ye göre anlamı “eşi benzeri olmayan, bir tane”dir. Bu sözcük bile bize aslında azlığın kıymetini en iyi şekilde anlatır.

Gelelim üniversiteler meselesine… Yıllardır her şehre bir üniversite kurulmasına karşı çıkmışımdır. Çünkü sayılar arttıkça kalite azalır. Taşrada kurulan üniversiteler çoğu kez aile şirketine döner, ağalık–çiftlik mantığıyla yönetilir. Nitekim Batman’da da durum farklı değil. Tam 17 yıl oldu üniversitemiz kurulalı. Peki, şehre gerçek anlamda ne kattı, hiç düşündük mü?

Üniversiteler genellikle şehir girişine konumlandırılır ki şehir zamanla o yöne doğru gelişsin. Örneğin Siirt’te Kezer yerleşkesi tam da şehrin girişinde yer alır. Bitlis’te Rahva’da kurulan üniversite de aynı şekilde. Gaziantep, Malatya, Kahramanmaraş… Daha nice örnek sıralanabilir. Bizim üniversitemiz ise dağın başında, kuş uçmaz kervan geçmez bir noktada kurulu. Üniversite açılmadan önce oraya bir kişinin dahi yolu düşmüş müdür, sanmam. Hatta öyle bir konum ki, üniversite personelinin bile işine gitme isteğini kıracak kadar uzak ve ulaşılmaz. Ama olsun, dağ taş olsun ki kuş yuvaları asılsın, değil mi? (!)

Kalite meselesine gelince… Yıllar boyunca “Bilgiyi Enerjiye Dönüştüren Üniversite” ya da “Bilim Dünyasına Açılan Pencereniz” gibi sloganlar duyduk. Ama içi dolmadı, sadece sloganda kaldı.

Şimdi Bitlis Eren Üniversitesi’nde tıp fakültesi kurulacağı haberleri gelince, Batman kamuoyunda da tartışmalar başladı: “Neden bizde yok?” Çok merak ediyorum; yarın Batman’da bir tıp fakültesi açılsa gerçekten kaliteli olacağından emin miyiz? Hastanemizin halini her gün basından okuduğumuz skandallardan görmüyor muyuz? Araştırma hastanesi açılalı daha kaç yıl oldu ki, mevcut durumuna bakınca hem insanımıza hem de harcanan paraya acımamak elde değil.

Elde olanı ne kadar koruyabildik ki sıra tıp fakültesine gelsin? Önce mevcut hizmetlerin iyileştirilmesi gerek. Önce yöneticilerin halka en iyi hizmeti sunma noktasında samimiyetine inanabilelim, güven duyabilelim. İşte ondan sonra tıp fakültesi meselesini konuşalım.

Unutmayalım: Biz, her şeyin en iyisini hak ediyoruz. Ama yarım yamalak değil, gerçekten en iyisini…