AKLIN YOLU BİR

Gerçekten bazen haklı çıkmak nefse hoş gelse bile kendini bilen erkişiye hoş gelmemeli ki ben bu moddayım.

Yayınlama: 15.09.2025 13:30:05
28
A+
A-

Uzun zamandır dillendirdiğim ve siz sevgili okurlarımla da paylaştığım bazı konularda haklılığım çıktı. Öyle ülke çapında yayın yapmadığımız içinde “yazımız ses getirdi” babından beylik laflar da edemiyoruz. Buyurun efendim:

Eğitim öğretim meselesinde 12 yıllık sürecin boşuna uzun bir süre olduğunu çok yakın bir tarihte yazmıştım. Bunun halka birçok zararının dokunduğunu, evlilik sürelerini bile ötelediğini, meslek sahibi olamamamın yanı sıra, üniversite bitirildiğinde dahi kuru bir diploma ile “ebeveyninin evinde çekyatta yaşayan” bir neslin türediğini, yaşı geçkin olan erkek ve bayanların “armudun sapı var, üzümün çöpü var” diyip eş beğenemediklerini, en erken 30’lu yaşlara merdiven dayayan amiyane tabirle “kız kurularının” gebe kalmakta zorluk yaşadıklarını, eskilerin tabiriyle “yolun yarısını” geçen Kel Damatların evlilik öncesi mutlaka saç ektirmek zorunda kaldıklarını ve ailecek yemek sofrasında es kaza kafalarını telefon ekranından kaldırabildikleri nadir zamanlarda “uzaylı görmüş köylü” misali hane halkı ile soğuk bir bakışmanın ardından tekrar bir köşeye çekildikleri ve sanal alemde Tiktok videolarına dönüş yaptıklarını az çok biliyor, görüyoruz.

Noktayı Cumhurbaşkanımız Erdoğan koydu: Üniversite öncesi uzun eğitim süresi kısalacak.

Önceki yazımda yazdığım Suça İtilen Çocuklar ile ilgili konuda da yine benim dediğim çıktı. Başta Minguzi olmak üzere ve geçtiğimiz haftada İzmir’de karakol basan ve iki emniyet personelini şehit eden ama yaşları tutmayan ama organize olup mekan basan ama motorize timler halinde işyeri tarayan ama 18 yaş altı olduğu için ağır ceza almayan veletler var ya,  artık aması maması kalmadı, onlar içinde sonun başlangıcı başladı. 12 Yaş altı sanırsam yine yırtacak ama olsun, şimdilik bu da iyi bir gelişme. (Amma da ama yazmışımJ)

Yine çeşitli yayın organlarında yazmış olduğum gıda üzerinden halkı soyup soğana çevirenlerle de ilgili hükümet yetkilileri özellikle üç harfli zincir marketlere şok baskınlarla yazdıklarımda ne kadar da isabetli davrandığımı göstermişti. Sadece bu marketler değildi tabii ki, yerelde de sırf etiketleri değiştirmesi için işe alınan personelleri de duymuş, görmüştü bu halk. Neyse ki öyle ya da böyle bundan 2 sene öncesinin günlük fiyat değişimleri şimdilik durmuş gözüküyor. Ama bence halen yapılması gereken çok şey var. Bir ülkeyi silahlı bir örgüt bitiremez ama bu gıda teröristleri var ya, başta emekli ve dar gelirliler olmak üzere ülkenin en hassas ve kırılgan kesimini çok zorda bırakmıştır. Evine 6 ay et götüremeyen, büyük marketlerden alış veriş yapamayan, yapsa bile sınırlı bir şekilde yapan milyonlar var bu ülkede.

İleriki yazılarımda kiralar ve yerel işletmelerin çalışanlarına reva gördüklerini mi yazsam diyorum. Yazdıklarım kala alınıyor mu bilmiyorum. Ama aylar, ama yıllar sonra bu konuda düzenlemelerin yapıldığını görmek, bazı sorunları önceden görebilmek insanda tuhaf duygular uyandırıyor. Acaba gizli bir oluşum yereldeki köşe yazılarını okuyup rapor mu ediyor? Ya da “aklın yolu bir” misali ortak bir noktada mı buluşuluyor, bilemedim ki?

 

Yazarın Son Yazıları
11.08.2025 13:46:22
30.06.2025 12:26:42
15.05.2025 11:39:12
13.04.2025 14:04:22
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.