Eğitim yılı yine hüsranla başladı!

Yeni Milli Eğitim Müdürü göreve başladı ama sorunlar yerinde duruyor. Öğretmensiz açılan sınıflar, kaynak kitap dayatmaları ve umutsuz veliler… Eğitimde değişen sadece isimler.

Yayınlama: 18.09.2025 12:20:25
204
A+
A-
Batman Medya Gazetesi İmtiyaz Sahibi

2025-2026 eğitim ve öğretim yılı yine her zaman olduğu gibi sancıyla başladı. Biz artık ezbere biliyoruz bu filmi. Perdeler açılıyor, yeni müdür geliyor, protokol törenleri yapılıyor, şatafatlı sözler havada uçuşuyor… Ama sahne değişmiyor, oyuncular aynı, senaryo aynı. Eğitimde umut edilen değişim yine hayalden öteye gidemiyor.

Evet, bu yıl yeni bir Milli Eğitim Müdürü ile başladık: Yaşar Ciğer. Peki sorunlar çözüldü mü? Hayır. Çünkü müdür değiştirmekle eğitim düzelmiyor! Sistemin kendisi çürümüşken tek bir ismin değişmesiyle ne olabilir? Müdür yardımcıları aynı, şube müdürleri aynı, okul müdürleri aynı, zihniyet aynı. Bu düzen değişmedikçe sonuç da değişmiyor.

 

KİBİRLİ YÖNETİCİLER…

Kayıt döneminde bizzat gözlemlediğimiz, velilerden dinlediğimiz manzaralar akıl alır gibi değil. Bazı okul müdürlerine söylenecek bir söz bulamıyorum. Veliye yüzüne bakmadan azarlayan mı dersiniz, “Nasıl işinize gelirse” diyerek başından savan mı, yoksa veliyi tartışmaya sürükleyen mi… Sormak lazım: Bu anlayışla çocuklarımızın başarısını mı inşa edeceğiz? Bu mu 21. yüzyılın eğitim anlayışı?

Bir veli okula çocuğunu emanet etmeye gidiyor ama muhatap bulduğu kişi duvar gibi, soğuk, kibirli bir yönetici. Böyle bir iklimde başarı değil, ancak güvensizlik yetişir.

 

ÇOCUKLARIN UMUTLARIYLA OYNAMAK…

Bir diğer büyük rezalet:

Öğretmen tayinleri!

Koskoca bir yaz tatili boyunca sistem kör, sağır, dilsiz. Okulların açılmasına üç gün kala öğretmen tayin istiyor, açılışın ilk günü de görev yeri değişiyor. Sonuç? Çocuklar ortada kalıyor.

Düşünün; ilkokul öğrencileri, yani temeli yeni atılan çocuklar, daha ilk günlerinde öğretmensiz kalıyor. İki haftadır sınıfa giremeyen, okuluna yabancılaşan çocuklar… Bu nasıl bir sistemdir Allah aşkına? Çocukların hayalleri, umutları bu kadar ucuz mu?

 

KAYNAK KİTAP ÇİLESİ…

Ve gelelim yıllardır bitmeyen kabusa: Ek kaynak kitaplar!

Okullar açıldı, veliler kırtasiye kuyruklarına mahkum edildi. Her öğretmen ayrı bir kaynak, her ders ayrı bir ek kitap istiyor. Milli Eğitim Bakanlığı “ek kaynak yasak” diyor ama sınıfa giren öğretmen “devletin verdiği kitap yetersiz” diye bastırıyor.

Şimdi soruyorum:

Madem yetersiz, o kitapları niye dağıtıyorsunuz?

Sırf dostlar alışverişte görsün diye mi?

Batman İl Milli Eğitim Müdürlüğü jet hızıyla açıklama yapıyor:

“Haberde iddia edildiği gibi kaynak krizi yoktur, şikayet edin biz gereğini yaparız.”

Kusura bakmayın ama kimi kime şikayet edeceğiz? Bu çarkın içinde olanlar belli. Hangi veli okul müdürünü, hangi öğretmeni şikayet edecek? Sonra çocuğun psikolojisiyle kim oynayacak?

Gerçek ortada: Ortaöğretimde bir öğrenci için en az 3 bin lira kaynak kitabı parası ödeniyor. Bu, dar gelirli aile için ağır bir yüktür. Çocuğu okutmak isteyen baba borca giriyor, anne evin bütçesinden kısıyor, kardeşler eksik besleniyor. Peki bu isyan sesini duyan var mı?

 

BİR BABAYİĞİT ÇIKSIN!

Her sene aynı manzaralar, aynı rezaletler… Müdür değişiyor ama düzen değişmiyor. Öğretmen tayinleri, okul müdürlerinin keyfi tavırları, kaynak kitap dayatmaları… Yıllardır bu bataklıkta debeleniyoruz.

Artık soruyorum:

Ne zaman bir babayiğit çıkıp bu sistemi kökten değiştirecek?

Ne zaman velinin, öğrencinin sesine kulak verilecek?

Ne zaman eğitim, torpilin, ego savaşlarının, kırtasiyecilerin elinden kurtarılacak?

Milli Eğitim yetkililerine sesleniyorum: Sokakta velilerin çığlığı arşa yükseliyor. Çocuklarımızın geleceğini daha ne kadar görmezden geleceksiniz? Eğitim sistemi “başarı” değil, “isyan” üretiyor.

Belli ki bu düzeni değiştirmek kolay değil ama en azından şu sorumluluğu hatırlatmak boynumuzun borcudur: Eğitim, bir ülkenin onurudur. Ve o onur, bugün ayaklar altındadır.

Vesselam.

Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.