Bir çocuğun kalbi, ebeveyninin aynasıdır

Çocuklar doğdukları andan itibaren ebeveynlerinin duygusal dünyasının aynasıdır.

Yayınlama: 24.11.2025 13:05:36
14
A+
A-

Onlara nasıl baktığımız, nasıl seslendiğimiz, nasıl sarıldığımız; gelecekte nasıl bir insan olacaklarını belirler. Ebeveynlik kusursuzluk değil, farkındalıktır.

Çocuğun Dünyası, Ebeveynin Bakışında Başlar

Bir çocuğun dünyası ilk kez anne ve babasının gözlerinde anlam bulur. O gözlerde yumuşaklık varsa çocuk dünyanın güvenli bir yer olduğunu hisseder. Katılık, ilgisizlik veya sertlik varsa; çocuk içine erken bir korku yerleştirir. Araştırmalar bize gösteriyor ki bir çocuk için sevgi, oyuncaktan, eğitimden, kıyafetten çok önce gelir: Sevgi, çocuğun ruhunu yoğuran ilk dildir. Ebeveyn–çocuk ilişkisi bu nedenle yalnızca bir aile içi iletişim biçimi değil; bir insanın tüm hayat çizgisini etkileyen en derin bağdır.

Görülmeyen Çocuk Sessizleşir, Görülen Çocuk Güçlenir

Bir çocuğun en büyük ihtiyacı “görülmek”tir. Bu, fiziksel olarak bakmak değil; duygusuna temas etmektir. Bir çocuk heyecanla resmini gösterir, koşup bir şey anlatır, sorular sorar…

Ve o an yalnızca tek bir şey bekler: “Ben senin için önemliyim” mesajı.

Ama bakış başka yerdeyse, ses tonunda sabırsızlık varsa, cevap yarımdaysa; çocuk küçük bir yara alır. O yara büyüdüğünde şu cümleye dönüşür: “Demek ki ben değerli değilim.”

Bugün yetişkin olup hâlâ onay arayan, sevilmek için çabalayan, kendi değeri konusunda tereddüt yaşayan birçok insanın hikâyesinin kökeninde tam olarak bu duygu vardır.

Görmek; çocuğun duygusunu doğrulamaktır.

“Üzülme” demek değil; “Üzgün olduğunu anlıyorum” diyebilmektir.

Bu küçük fark, çocuğun duygularına yer açar, onları bastırmak yerine yönetmesini sağlar.

Ebeveynlik Kusursuzluk Değil, Kendini Tanımaktır

Hiçbir anne-baba mükemmel değildir. Hepimiz kendi çocukluğumuzun gölgesinden geliyoruz. Sevginin koşullu sunulduğu, duyguların bastırıldığı, sessizliğin ödüllendirildiği evlerde büyümüş olabiliriz. Ama geçmişimiz, ebeveynlik kaderimiz olmak zorunda değildir. Bir ebeveynin en büyük cesareti; “Evet hata yaptım” diyebilmesidir. Bağırdıktan sonra özür dilemek, çocuğun gözünde otoriteyi düşürmez. Tam tersine ona empatiyi, sorumluluğu ve onarımı öğretir. Çocuk o an şunu öğrenir: “Hata yapılabilir ama telafi edilebilir.” Bu, bir insanın alabileceği en kıymetli derslerden biridir.

Çocuk Büyürken, Ebeveyn de Büyür

Çocuğumuzun zorlandığı her şey, aslında bizim de bir zamanlar zorlandığımız şeydir. Onun öfkesi bize kendi çocukluk öfkemizi hatırlatır. Onun kırılganlığı, bizim sakladığımız kırılganlığımızı açığa çıkarır. Ebeveynlik, çocuğu büyütürken kendini de yeniden inşa etme yolculuğudur.

Bir ayna gibidir: Çocuğumuzda rahatsız olduğumuz her davranış aslında bizde iyileşmesi gereken bir alanı gösterir.

Bir Miras Bırakılacaksa, En Değerlisi Sevgidir

Bir çocuk, anne-babasından üç temel şey alır:

  1. Sevgi
  2. Sınırlar
  3. Kendilik değeri

Bu üçü sağlamsa, o çocuk hayata güçlü başlar. Korkabilir ama çabuk toparlanır. Yorulabilir ama umudunu kaybetmez. Sevilmek için kendini feda etmez; çünkü değeri vardır.

Bugün çocuklarımıza en çok verebileceğimiz şey; yüksek notlar, pahalı eğitimler, büyük oyuncaklar değil…

Güvenlik duygusu ve sevildiğini hissetme hakkıdır.

Çocuğun Kalbi, Ebeveynin Sesini Ömür Boyu Taşır

Bir gün çocuklarımız büyüdüğünde, bizi nasıl hatırlamalarını isteriz?

Korkutan bir ses olarak mı?

Yokağa düştüğünde koştuğu güvenli bir sığınak olarak mı?

Yanında güvendiği bir omuz, duygularını anlatabildiği bir dost olarak mı?

Bir çocuğun kalbinde iz bırakan şey, söylediklerimiz değil; ona nasıl hissettirdiğimizdir.

Bugün bir çocuğa iyilik yapmak istiyorsanız, onun duygusuna yer açın.

Sarılın.

Dinleyin.

Görün.

Çünkü çocukluğunda görülen her çocuk, yetişkinliğinde daha güçlü, daha sevgi dolu ve daha huzurlu bir insan olur.

Yazarın Son Yazıları
09.11.2025 14:03:37
02.11.2025 13:47:28
26.10.2025 13:31:43
19.10.2025 13:30:12
12.10.2025 12:58:15
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.