GÜVENİN BİTTİĞİ YERDE İNSAN KENDİNE DOĞAR

İnsan hayatında iki duygu vardır ki, en ağır yük de en güçlü iyileştirici de onların içindedir: güven ve ihanet. Bir insanı hayata bağlayan en temel şey güvendir. Bir insanı yerle bir eden en keskin tokat ise ihanettir.

Yayınlama: 16.11.2025 14:26:14
10
A+
A-

Çünkü güven; sadece bir duygu değil, insanın kendini dünyada güvende hissetmesidir. Sevgi bile güvensiz bir zeminde duramaz. İhanet ise o zemini bir anda yok eder; insan yere değil, boşluğa düşer.

Güven: Kalbin En Sessiz Ama En Büyük Nefesi

Bir ilişkide önce güven doğar, sonra sevgi büyür. Bir çocuğun annesinin gözlerinden dünyayı öğrenmesi gibi… Her ilişkide insanlar önce birbirine “iyi gelir”, sonra hikâyeleri başlar.

Güven, tutarlılık ister.

Güven, emek ister.

Güven, güzel davranmaktan çok, “yanında olacağım” demektir.

Ve her insanın güven eşiği çocukluğundan gelir.

Bazısı kolay güvenir, bazısı yıllarca tereddüt eder.

Ama herkes bilir:

Güven varsa ilişkiler büyür, güven yoksa ilişkiler sadece sürünür.

İhanetin Acısı: En Çok Güvendiğin Yerden Vurulmak

İhanet sadece bir eylem değildir.

İhanet, bir insanın kendi gerçekliğinin parçalanmasıdır.

“Ben ona güvenmiştim.” cümlesindeki kırılma, insanın içini en çok acıtan şeydir.

Çünkü ihanet, sadece kalbi değil; insanın kendine olan algısını da yıkar.

Bir anda şunları sorgulamaya başlarız:

“Ben yetemedim…”

“Daha mı güzel biri vardı?”

“Nerede hata yaptım?”

“Neden hissetmedim?”

Oysa tüm bu sorular yalandır. İhanet, karakter meselesidir; değer meselesi değil.

Bazı insanlar boşluğunu ihanetle doldurur.

Bazıları güçsüzlüğünü sadakatsizlikle.

Bazıları narsisttir, kimseyi tam sevmez.

Bazıları ise önce kendini kandırır, sonra çevresini.

Ama gerçek şudur:

İhanet eden, aslında kendine ihanet eder.

Biz sadece onun sonuçlarını yaşarız.

İhanetten Sonra İnsan Ne Yaşar?

En büyük savaş, karşı tarafla değil, kendimizle yaşanır.

Kalbin kırılır, aklın dağılır, güvenin dibe çekilir.

İnsanı en çok yoran da budur:

Hem acıyı yaşamak, hem de “Neden?” sorusunu taşımak.

Ama ihanet sonrası yaşanan bu yıkım, aynı zamanda insanın kendine dönüşüdür.

Çünkü ihanet bir gerçeği yüzümüze çarpar:

Hayatta herkes bizi yaralayabilir, ama sadece biz kendimizi iyileştirebiliriz.

Yeniden Doğuş: İhanetin Ardından İçsel Gücün Yükselişi

İhanet biter.

Ama insan bitmez.

Doğru yaşarsan ihanet seni yok etmez; tam tersine seni kendine döndürür.

Zamanla:

  • Kalbin daha seçici olur.
  • Gözün daha iyi görür.
  • Dinlediğin ses artık başkalarının değil, kendi iç sesindir.
  • Kimse seni manipüle edemez.
  • Kendi değerini bir başkasının sevgisine bağlamazsın.

Ve bir gün aniden fark edersin: “Sana ihanet eden kişi beni kaybetti. Ben ise kendimi buldum.”

Son Söz: İhanet Son Değildir, İnsan İçin Bir Başlangıçtır

Her ihanet bir kapıyı kapatır.

Ama her farkındalık bir ömrü yeniden başlatır.

Güven, insanın birine değil, önce kendi kalbine yaslanmasıdır.

İhanet ise kaderin insanı kendine döndürme şeklidir.

Ve en sonunda insan şunu öğrenir:

Güven, doğru kişiye verildiğinde şifadır.

İhanet, yanlış kişiden alınan derstir.

Ama en değerlisi…

Kendine olan inançtır.

Yazarın Son Yazıları
09.11.2025 14:03:37
02.11.2025 13:47:28
26.10.2025 13:31:43
19.10.2025 13:30:12
12.10.2025 12:58:15
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.