ENGELLERE TAKILMAK VEYA ENGELLERİ AŞMAK: ENGEL(SİZ)SİNİZ

3 Aralık Dünya Engelliler günü olarak her sene çeşitli etkinliklerle anılır.

Yayınlama: 04.12.2025 13:09:56
53
A+
A-

Batman İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge biriminin düzenlediği anma etkinliğinde de birbirinden güzel çalışmalar engelli öğrenciler tarafından oldukça profesyonel bir şekilde sergilendi. Etkinlik sonunda engelli öğrencilerimiz ve onları yetiştiren eğitimciler de büyük alkış aldı izleyenlerden.

Engelli olmak ve engellerle yaşamak gerçekten de kolay değil. Engelli bireylerin ve onlarla ilgilenen ailelerinin dünyasını anlamamız da çok zor. Engelli bireyin yatmasından uyanmasına, yemesinden temizliğine ve en zor olanı da dışarı çıkıp işlerini haletmesine kadar her şeyi bir düzen ve hesaba göre çok ince planlamalar yapılarak yürütülür. Engelli bireylerin engelsiz bireyler gibi hayatlarını doğal akışına bırakıp sürdürmeleri mümkün değildir. Mesela engelli bir birey bir arkadaşına kolay kolay“hadi gel de şu kahvede buluşup bir çay içelim” diyememektedir. Çünkü bunu diyebilmesi için adeta yüzlerce engeli aşıp birçok hesabı yaparak bir plan oluşturması gerekir. Dolayısıyla engelli öğrencilerin anne-babaları etkinlikleri sergileyen evlatlarının performansı karşısında oldukça gururlandılar. Ailelerin mutluluk ve sevinçleri gözlerinden çok net okunuyordu.

Ben meseleye farklı bir pencereden baktırmak istiyorum. Şöyle ki; Acaba gerçekten engelli olanlar bizim engelli olarak gördüğümüz bireyler midir? Yoksa önünde hiçbir engel olmadığı halde kendi zihninde ve hayalinde tasavvur ederek oluşturduğu engellere takılıp bu engelleri aşamayan kişiler midir engelli olanlar? Engelli dediğimiz bireyler hayatlarını zora sokan engelleri birer birer aşarak hayat serüvenini başarılı bir şekilde tamamlamak için büyük bir çaba ve gayret göstermektedirler. Yani engel tanımayıp engelsiz bir hayata kapı aralamaya çalışmaktadırlar. Ancak herhangi bir engeli olmayan bireyler hayatlarının her aşamasına bir bariyer gibi birçok engeli koymakta ve bu engelleri aşmak için bir gayret ve çaba içerisine girmemektedir. Yani engelsiz oldukları halde engelli bir hayat sürmektedirler.

Engelli olsun engelsiz olsun hayat sıkıntı, musibet ve hastalıklarla olgunlaşıp mükemmelleşir. Yeknesak istirahat döşeğinde geçen bir hayat ve ömür hiç yaşanmamış hükmündedir. “Musibet zamanı uzundur” diye meşhur bir söz vardır. Ancak musibet zamanının uzun olmasının asıl nedeni musibetle geçen zaman boyunca birçok hayırlı ve güzel meyveler alındığı içindir. Gayret ve çaba ise şiddetli engellere karşı şiddetle metanet göstermeyi gerektirir. Engeller ne kadar şiddetlenirse şiddetlensin bireyinde o engelin şiddetinden daha şiddetli daha güçlü davranıp kararlılıkla, ısrarla mücadele etmesi gerekir. Adeta savaş meydanına çıkıp dövüşen bir savaşçı gibi olup engelleri hayatımızın daha da mükemmelleşip güzelleşmesi için birer fırsat ve öğrenme ortamı olarak görmeliyiz. Başarısız hiçbir yenilgi yoktur. Yani her bir yenilgi bizi başarıya götüren bir merdivenin basamağı gibi bir başarı adımıdır.

Herkes hayatında bir takım engellerle karşılaşmaktadır. Daha doğrusu hayatın doğal yapısında engelsizlik yoktur ve olması mümkünde değildir. İlk insan yaratılıp cennette yaşamaya başladığında hemen karşısına “Şu ağacın meyvesinden yememe” engeli çıktı. Ancak Allah’ın Kuranı kerim’de “biz insanı azimli ve kararlı bulamadık” ayetinde de belirttiği gibi insanoğlu engelleri aşmak için kendisinden beklenen kararlılığı ve performansı yeterli ölçüde gösterememektedir. Aslında yukarıdaki ayette Allah yaratmış olduğu insan fıtratını tarif etmiş ve insandan karşısına çıkacak engeller karşısında azim, gayret ve kararlılıkla mücadele edebileceğini, bunu başarabileceğini de belirtmiştir. Fakat insandaki tembellik damarı, rahatına düşkünlük hissi veya hayatının anlam ve değerinin farkında olmaması gibi durumlar insanı hayat içerisinde karşılaştığı engelleri aşmak için vermesi gereken mücadeleden alıkoymaktadır.

Elhasıl: İnsanın Allah’ın izniyle aşamayacağı hiçbir engel yoktur. Yeter ki bizde var olup kullanamadığımız gayret ve kararlılığı gösterelim.“Bana bir dayanak noktası verin dünyayı yerinden oynatayım” diyen Arşimed hiçbir engel tanımadığını ve imkanı olsa dünya kadar büyük işleri başarabileceğini bu sözüyle ifade etmiştir.

Zihinsel engelleri, olmayıp da var ettiğimiz aşmazları aşmak gerek.

Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.