Güçlü, sağlam, dayanıklı bir yükseliş için bazen tamamen yerle bir olmak gerekir. Nasıl ki sağlam bir bina inşa etmek için topraktan başlanır, aynen öyle. Yarım yamalak bir evin üzerine apartman dikmek olur mu? İşte insanoğlu yarım kalmış işlerini tamamlamaya çalışırken bazen böyle çürük temeller üzerinden gider. Ne oldurur ne ondurur, sürüncemede kalır konu. Bir türlü tamamlayamaz.
Tavsiyem odur ki hayatınızda yarım kalmış işlerinizi düzene koymadan önce, sil baştan analizle yaklaşmanız. Geçip giden zaman içinde değişen ve dönüşen çok şey var, yarım bırakılmış işleriniz de sizi aynı şekilde bekler mi beklemez; koşullarınız, durumunuz, konunun kendisi ve en önemlisi siz değişmişsinizdir. Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz demez mi ünlü düşünür Herakleitos?
Geçmişin ağır yükünü omuzda taşımanın sıkıntısını yaşamıyor muyuz her birimiz. Ne kadar gamsızım, umursamam dese de insan, onu da bocalatan bir enkaz vardır geçmişinde. Gündelik telaşımız içinde yorucu değil mi sırtta yükle dolaşmak?
Gereken ders çıkarılmışsa geçmişin yükünü bir kenara koymak gerek. Önünüze engel durumların yanında bir de heybedeki yükü çoğaltmanın, hızınızı yavaşlatmanın manası var mı? Hayat öyle bir yol ki yeri gelir koşturur yeri gelir yokuşlarda durdurur. Ve hatta bu yolda yayda gerilen ok gibi geri geri çekilmek de mümkün. Acıyla yoğrulan bir gerileyiş olsun bu ne çıkar? Değil mi ki daha ileriye gidecek bir sıçrayış olsun.
Eğer hayatınızda yeni bir sayfa açmak istiyorsanız, geçmişinizde derine attığınız, görmezden geldiğiniz sorunlarınız, sıkıntılarınız varsa önce bununla yüzleşmelisiniz. Sorunlardan kaçarak çözüm olmaz. Sağlam bir bina inşa etmek istiyorsanız eski yıkıntılarda dolaşmanın bir anlamı olmalı. Sorunların üzerine gide gide yerle yeksân etmelisiniz ne varsa.
Gündelik telaşınız arasında böyle mola anlarınız olursa şayet; oturup inceden düşünmeye değer. Belki molayı uzun tutmuş olursunuz. Sağlam, sağlıklı bir temel atmak içinse olsun o kadar. Bu bekleme anları ya da geri çekilmeleriniz size düşman değil, aksine yardımcıdır. Varsın sizi yarı yolda kalmış zannetsinler. Geçmişe dönük iç hesaplaşma ve sağlıklı bir çözüm üretme her yiğidin harcı değil.
Peki neden önemli gerileyip geçmişin analizine girmek? Çünkü eski aklınız yok artık. Olaylara bakış açınız, mantığınız, yaşadıklarınızın etkileri artık eskisi gibi olmaz. İnsan aklı bir öncesini beğenmez bu yüzden. O halde her geri adımınız paha biçilmez bir tecrübedir. Yerinde sayıp gürültü çıkaranlar ise kuraldışı.
Şimdi sizi ilerlemekten kim alıkoyabilir?