‘Uzay’ yine imdada yetişti

Geçtiğimiz yıl tam da bu zamanlar Pandemi dolayısıyla ülkede tam bir kaos yaşanıyordu.
Koronavirüs Pandemi’si olabildiğinde insanları evlerine hapsetmişti.
Yaşanın ekonomik sorunlardan dolayı birçok işletme kapanmak zorunda kalmış.
İşten çıkarmalar yasaklanmasına rağmen onbinlerce kişi işsiz kalmış.
Bazı işletmeler çalışanların büyük bölümünü izne ayırmak zorunda kalmış.
Tüm bunların yanında temel gıda maddeleri başta olmak üzere tüm ürünleri kat kat zam gelmişti.
Böylesine çalkantılı bir dönemde Milli Uzay Programı’nın tanıtımında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 sonunda yakın dünya yörüngesinde ateşlenecek milli ve özgün hibrit roket ile Ay’a gideceklerini açıkladı.
Pandemi, ekonomik sıkıntılar, yaşam zorlukları, velhasıl tüm sorunlar bir anda unutulmuş, ülke ‘Uzay’ projesi ile meşgul olmaya başlamıştı.
Hükümet açışından bu projeyi açıklamak tabiri caizse ‘İlaç’ gibi gelmişti.
Nede olsa ülke gündemi uzun süre bu olay ile meşgul olacak ve yaşanan kaos bir süreliğine de olsa unutulacaktı.
Şu günlerde yine öylesine bir durum sözkonusu.
Döviz rekor üstüne rekor kırarken,
Benzin, doğalgaz, elektrik ve temel gıdaya tarihin en büyük zamları gelirken,
Ülke yine bir ‘Uzay’ yolculuğu ile meşgul olmaya başladı.
ABD’den Türkiye’nin ilk cep uydusu uzaya doğru yol alırken, bir kez daha günden değişiverdi.
Ülkeyi yönetenler çok çabuk ve ustaca gündemi değiştiriveriyorlar.
Ama fakirin cebine musallat olan şu zamlara bir çare bulamıyorlar.
‘Doları düşürdük’ diye övünenler, zamlar ayyuka çıkarken ortalıkta neden gözükmüyorlar?
Fırsatçılar şu sıralar yine cirit atıyor. Ancak ne hikmetse kimse ‘Dur’ diyemiyor. Zam yapmaktan korken firmalar, ürünlerin gramajını düşürerek gizli zam yoluna başvuruyorlar.
Dövizde rekor üstüne rekor kırıldığı dönemde fiyatları artıran gıda tedarikçileri, dövizdeki ciddi düşüşe rağmen bırakın fiyatları aşağı çekmeyi, kirli bir oyuna başvurmaya başladılar. Önce çikolata ve çerez gibi ürünlerde görülen gramaj oyunu şimdi de bakliyatta başladı. Kurdaki düşüş sonrası herkesin gözü yapılacak fiyat indirimindeyken, bir baktık ki paketler küçülmeye başladı. Şimdiye kadar hep bir kiloluk ambalajlarda satılan bakliyat ürünleri, şimdi yarım kiloluk ambalaja konuldu.
Bunun adı tam anlamıyla Ali Cengiz oyunudur.
Son günlerde marketlerdeki raflarda bulunan ürünler dikkat çekiyor. Genellikle bir, iki, üç kilogramlık olarak paketlenen bakliyat ürünleri yarım kilogramlık ambalajlara konulmaya başlandı. Bununla yetinmeyen marketler, bakliyat ürünlerinin etiketlerine ‘Fırsat ürünü’ diye yazmaya başladı.
Ambalajların yarim kiloyla düşürülmesi, doğal olarak tüketicide, ürünün fiyatı aşağı çekilmiş algısı oluşturuyor.
Halbuki, indirimin tam aksine aynı ürünün muadillerinin kilogramlık fiyatlarına göre daha pahalı olması dikkatlerden kaçmadı.
Ayrı durum sıvı yağda’da yaşanmıştı.
Yapılan zamları örtbas etmek için yıllardır 5 Litre olarak satılan ürünler sessiz sedasız 4,5 ve 4 litreye düşürülmüştü.
Marketler her yolu mübah görüyor.
Örneğin zincir markette yarım kilogram paketle satılan kırmızı mercimek 11.95 TL’den satışa sunulurken aynı mercimeğin bir kilogramı başka markette 12.50 TL’den satılıyor. Aynı şekilde yarım kilogramlık nohut 11.95 TL’den satılırken başka bir markette bu ürünün bir kilogramı 19.95 liradan satışa sunuluyor.
Doların son iki haftadır 13-14 TL bandında seyretmesine rağmen temel gıda ürünlerinin fiyat hareketlerindeki dalgalanmaların devam etmesi dikkat çekti. Hatta bazı ürünlerde dolar kurunun pik yaptığı dönemdeki fiyatların da üzerine çıktığı görüldü.
Şimdi herkesin beklentisi bu fırsatçılara aman verilmemesi.
Ancak şu ana kadar bu konuda etkin bir denetimin yapılmadığı ortada.
Yoksa bu fırsatçılar böyle ortalıkta cirit atamaz.
Şu sıralar siz siz olun marketten bir ürün alırken gramajına dikkat edin…