CUMHURBAŞKANININ TALİMATI DİKKATE ALINAMAZ MI?

Deprem üzerine çok şey yazıldı, çizildi. Katkımız olsun ve tarihe bir dip not düşsün diye bizde bu kervanda yerimizi alalım istedik.

Batman’ın halk tarafından bilinen adlarıyla Korike, Tilmiz ve Hasankeyf yolu üzeri tarım arazileri imara açıldı. Buralarda tarım yapılırken ve Batman ovasında 6 metrede su çıkarken buralara yapı izni verenleri Allah’a havale ediyoruz. Siz sadece bizim değil, bu ülkenin geleceğine de çomak soktunuz. Yok ettiniz caaanım tarım arazilerini. Öncesinde tarım yapılan ve zemini yumuşacık olan yeni imar alanlarında daireler daha temelde 3 milyon liraya satılıyor. Evler 10 kat ve altları dükkân ki bu totalde bayağı bir yükselti yapıyor. Tarlası, bağı-bahçesi olan oldu Lord. Olsun da ama rantiyeye dönüşmesi, tarım arazilerinin katledilmesi, yatay mimari yerine dikeye yönelinmesi, işte bunlarda sakatlık var. En azından deprem ve yumuşak zeminden ötürü şu an Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’ın da talimatında olduğu gibi dükkân üstü üç, bilemedin dört kata izin verilemez miydi?  Esasında çok da geç kalınmış sayılmaz. Yeni bir karar alınır. Bundan böyle imara açılan bölgelerde yüksek katlı binalara izin verilmez. Verilmiş olanlar da durdurulur. Allah rızası için durumun vehameti görülmüyor mu? Varsın birileri kızsın, ortalığı karıştırsın. En nihayetinde can kaybı olmayacaksa bu tolere edilebilir. Üstelik de Cumhurbaşkanımızın yeni bir uygulaması ortada dururken. En fazla 3 bilemedin 4 kat demişti Sayın Cumhurbaşkanımız. Bu yazıyı okuyan duyarlı bir vatandaş belki CİMER vasıtasıyla bu durumu Cumhurbaşkanımıza iletir, kim bilir?

Burada üzerinde ısrarla durmak istediğim bir başka konu niçin salt müteahhitlerle sınırlı tutuklamalar.

Kaçakçılık yapanları tutuklamakla kalmazsınız. Görevini kötüye kullananı da, en azından gerekli hassasiyeti göstermeyeni de tutuklarsınız. Peki depremde neden sadece müteahhitlere yönelik bir tutuklama yapılıyor. İhmal ve kusuru olan Belediye, Yapı Denetim firmaları, Çevre ve Şehircilik, TOKİ, İl Özel İdare…vs. Bu yapılar, burada çalışan tekniker, teknisyen, mühendis..vs tarafından gerekli izin verilmiş ise ve bina yıkılmış ise bu kişilerinde araştırılması, yargıya hesap vermesi gerekmiyor mu?

En basitinden şöyle yapalım: Yıkılan binalar 10 binlerce. Bunların arasında kamu binaları da var, özelleri de. Kamu binalarının ve dahası özel apartmanların inşaat denetimi kimdeyse araştırılsın. Kamu binasının, özel sitenin çökmesinde eksik malzeme var ise o zaman buna onay veren devlet yetkilisi de tutuklansın ve kamunun zararı bu kişilerden tahsil edilsin silsile yoluyla. Yapılsın ki bir daha bu işe yeltenenler bilsinler ki yaptıkları yanlarına kar kalmayacak. Emekli bile olmuşlarsa polis yapışacak yakasına, götürecek savcılığa. Mal beyanı istenecek bu kişilerden. Şaibeli bir zenginlik var mı bakılacak.

Bir diğer konu ise bazı komplo teorileri üzerine.

ABD’nin uyarısı üzerine 27 Ocak’tan bu yana bazı ülkeler Türkiye’deki diplomatik temsilciliklerini kapatıp okullarını tatil ettiler. Acaba asıl gerekçe terör değil de “beklenen” bir deprem miydi? HAARP Teknolojisi ile ABD’nin Türkiye’yi vurduğu, kırık fay hatlarını aktive ettiği söyleniyor.

TV’de kelli felli adamlar ikiye ayrılmış durumda. Kimisi teknoloji yardımıyla bunun mümkün olduğunu dile getiriyor. Sanal ortamda, hatta laboratuar ortamında ses dalgalarıyla bunu ispatlamaya çalışırken, ötekiler bunu yapabilmek için çok güçlü bir enerji kaynağına ihtiyaç duyulduğunu, Türkiye’ye gelen ABD savaş gemisi yardımıyla böylesi bir enerjinin üretilemeyeceğini ifade ediyor. O’nu bunu bilmem, Simpson ailesi niçin bir gemi ve Kahramanmaraş konulu bir bölüm yayınladı tam 8 yıl önce.

Simpson ailesinin 49 saniyelik videosunu izlemek için aşağıdaki linki tıklayın.  https://www.youtube.com/watch?v=IStQkoAfVQE

Boğaza demirleyen ABD Savaş gemisi ile ilgili komplo teorileri için aşağıdaki linki tıklayın.

https://www.aa.com.tr/tr/teyithatti/aktuel/depremlerin-bogazdaki-abd-savas-gemisiyle-alakali-oldugu-iddiasi/1815311

Bu bilgilere ister inanın, ister inanmayın, size kalmış. Ama lütfen daha konuşmanın başında hemen de böğürmeye başlamayın, kibar olun. Deyin ki, haaa demek böyle şeyler de olabiliyormuş. Kuşkuyla yaklaşın, araştırın. Gerçekten palavra ise sesinizin tonunu ayarlayıp öyle konuşun. Sayenizde bizde bilgi sahibi olalım.

Rabbim bir daha böylesi afetlerle bizi imtihan etmesin. Amin, Amin Ya Rabbel Alemin.