SABİT FİKİRLİ İNSANLAR

Bir insanın bir konu hakkında sabit düşünmesi, çok da doğru bir davranış şekli değildir. Bahsedilen konu tam olarak araştırılmış olsa ve kişinin beynindeki düşünce değil de, gerçekte olan düşünce ortaya çıkmış olsa, o düşünce üzerinden hareket edilerek daha doğru sonuca varılmış olur.
Yaşamımızda pek çok olay değişkendir. Zaman geçtikçe, her durum ve unsurun gerçek hali, öğrenme yoluyla ortaya çıkar. Bundan yüzyıllarca önce, “dünya öküzün üzerinde dönüyordu” denilirdi. Fakat gerçekteki araştırmaların, böyle bir bilginin doğruluğunu kanıtlamadı. Yani gerçekte durum hiç de öyle, dünyanın öküzün üzerinde döndüğünü göstermedi. Dünyamız kendi ekseninde ve güneşin etrafında döndüğü, bilim insanları tarafından araştırılarak ortaya çıkarılmıştır.
Gün geçtikçe bilim de gelişiyor. Geliştirilmiş araştırma teknikleri bizi, gerçeklere daha da yakınlaştırıyor ve gerçeklerin ortaya çıkmasına ön ayak oluyor. Durum böyle olunca da, sabit fikirler güncelliğini yitirmiş oluyor.
Sabit fikirlerin olduğu ortamlardan bir tanesi de gelenek ve göreneklerimizdir. Geri kalmışlığın da fazla olduğu yerlerde, bu duruma sıkça rastlanır. Gelişmiş toplumlarda gelenek ve göreneklerimiz, gelişen hayat koşullarına göre değişmektedir. Çünkü pek  çok olay değişkendir ve güncelliğini yitirir. Sabit düşüncelerin oluşmasını engeller. Kişilerin düşüncelerini, yapacakları işleri, günün şartlarına göre şekillendirir. Artık atlarla yol gidilmiyor, onun yerine uçak metrobüs ve ya hızlı trenler kullanılıyor. Sabit fikirli insanlar, yolculuğu atla ve ya eşekle yapmak isterse bu durum ayrı tabi ki.
Siyaset ve ekonomi gibi alanlarda, kişiler yapmış oldukları konferans ve ya panellerde, yeni fikirlerini beyan ederler. Yeni fikir diyorum, sabit fikirler demiyorum. Çünkü konunun mahiyetine göre araştırmalar ve incelemeler yapılmış ve ortaya yeni fikirler çıkmıştır. Bunlar da halka sunulmak için hazırlanmıştır. Burada da anlaşılacağı gibi, her geçen gün yeni yeni olaylar gelişiyor ve yeni yeni fikirler ortaya çıkıyor.
Sabit fikir insanın kendisine ve çevresine zarar verir. Olaylar ve durumlar geliştikçe, fikirler de değişir ve gelişir. Fikirler üzerine fikirler eklenir.