BAYRAM GELMİŞ NEYİME?

Ercan beyin ifadeleriyle, yurt içi kurban kesim bedeli 10 bin, Afrika’da bu rakam 4 bin ama gerçekten de kesilip kesilmediği onlarla vicdanları arasında bir mevzu. Ancak, bir vatandaşın ifadesiyle; Yaw abe, ben bir kişi taniyore, vallahine doğru düzgün namazı yoğtir ama kuyu açılacak, kurban kesilecek Afrika’da, hama başi çekiyi. Maa xeyrdir oğlııımmm.

Biraz dramatize edilmiş olabilir ifadeler ama durum böyle. Ayrıca kimi çevrelerce de bu bağışların yerine ulaştığı, kuyuların açıldığı, kurbanların kesildiği yönünde ama görevlilerin dolar bazında astronomik ücretler aldığı, bu yüzden de “bal tutanın parmağını yaladığı” ifade edilmekte.

Bir başka konu ise yakınında onca aç, protein yönünden eksik anne ve çocuklar varken sırf yarı yarıya ucuz olduğu için bir başka kıtaya kaynakların aktarımı ne kadar mantıklı, sorgulamak gerek.

Bayram bayram ağzımızın tadını kaçıran bir başka mevzu ise kuduz köpek İsrail meselesi.

Bir zamanlar sınıfımızda radikal bir kişi vardı ve ben kendisine dindar olduğu için gizliden gizliye hayrandım. Kızlarla konuşmaz, vakur bir eda ile Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi gibi hareket eder, bize dini vaazlarda bulunurdu. Bir bayram sonrası okulda kendisine “bayramın kutlu olsun” demiştim de beni  amiyane tabirle “”it…deliğine” sokmuştu.  Şaşırmış, afallamıştım. Dini referanslarla hareket eden bu şahsiyet dini bir günü kutladığım için bana mı kızmıştı? Exi (Arapça kardeş), ne oldu, niye kızdın dedim. Kendisi birçok kelimeyi Arapça kullanmayı tercih ettiği için bizde artık ezberlemiştik. Neyse, bana şunları söyledi: Eritre’de, Keşmir’de, Afganistan’da, Irak-İran’da Müslüman kanı akıyor, ayrıca ülkemde her gün Allah’ın buyrukları çiğneniyor, nasıl bayram kutlarız, yok bayram maryam.

Bir anlam verememiş, bunların beslendikleri kaynağın bu coğrafya’nın çok uzağında kodlandığına kanaat getirmiştim. Çünkü bu arkadaşlar aynı zamanda Dar-ül harp olduğu için, yani dini yönetim olmadığı için cumaya gitmezler, devlet dairelerinde memur olmazlar ve de askerlikte yapmazlardı. Birçok konuda onlara hak vermiyorum ama şu bir gerçek ki gerçekten de Bayramı kutlamama konusunda küçük de olsa bir haklılık payları varmış. Allah aşkına ekonomi teröründen ötürü ülkenin ve vatandaşın düştüğü duruma bir bakın.

Peki ya İsrail vahşetinin durmaksızın devam etmesine ve ikiyüzlü Batı’nın sessizliğine ne demeli?  Körfez savaşında petrole bulanmış bir Karabatak kuşu için timsah gözyaşı dökenler neden konu Filistinli 15 Bin bebek olduğunda sessiz. Gezi Eylemleri ağaçların kesilmesinden ötürü patlak vermişti, yahu burada her gün bebeler ve anneler kesiliyor, neden sokağa çıkmıyor, çadır kurmuyor, gemi kiralayıp Filistin sahilinde gösteri yapmıyorsunuz. Ah ulan ah….

Batman’da bazı market sahiplerinin dini hassasiyetlerinin bilinmesine rağmen Yahudi mali olan ve karlarının büyük kısmını Mossad ve Şinbet ile İsrail ordusuna aktardığını kamuoyunda duyurmasına rağmen halen bu malları satmasına ne demeli? Sırf kar elde etmek için Müslüman kanı akıtılmasına destek olanlara destek olduğunuzun farkında mısınız?

Keşke bayram tadında bir yazı yazabilseydim. Keşke Allah’ın belası İsrail’in haritadan silindiğini görebilseydim. Ama bu Müslüman ülkelerle, bu korkak yöneticilerle çok zor. Hani derler ya, Allah dinini fasıklarla da yükseltir, belki de gerçekten Filistin’e yardım bambaşka bir coğrafyadan, bambaşka bir halktan gelir. Çünkü bizim Ümmet’ten tık yok. Yapabildiğimiz biraz gıda, biraz ilaç, bol beddua ve miting, o kadar. Ağır silahlı, gözü kara, acımasız ve kararlı bir ordu gerek. Öyle ki taşların ve ağaçların bile “gelin gelin bakın burada bir Siyonist it var, gebertin” diye seslendiği kahramanlar, ne diyelim İnşallah.