Tükenmişlik Sendromu: Görünmez Yangın

Bir sabah gözlerinizi açıyorsunuz, güneş doğmuş, dünya yerinde… ama içinizde hiçbir şey kıpırdamıyor.

Yayınlama: 17.08.2025 12:16:30
17
A+
A-

Yataktan kalkmak bir dağa tırmanmak kadar ağır. Kahvenizi alıyorsunuz, ama tadı yok. İş listesine bakıyorsunuz, ama her satır gözünüze bir tuğla gibi geliyor. Ve içinizden şu cümle geçiyor:

“Ben böyle devam edemem.”

İşte tükenmişlik bu noktada başlıyor. Bir anda değil; küçük küçük, görünmez sızıntılarla. Önce fazla mesailer, sonra “biraz daha dayan” cümleleri, sonra “ben yapmazsam kim yapacak” sorumlulukları… derken bir gün fark ediyorsunuz: Aslında hâlâ çalışıyorsunuz ama ruhunuz çoktan istifa etmiş.

Belirtiler: Bedende, zihinde, ruhun orta yerinde

  • Sabah uyanınca dinlenmemiş hissetmek,
  • Konsantrasyon kaybı, aynı satırı defalarca okumak,
  • İnsanlara karşı sabırsızlık, sinirlilik ya da tam tersi umursamazlık,
  • Başarıdan keyif alamamak, “yapıyorum ama anlamı yok” duygusu,
  • Bitmeyen yorgunluk, ağrılar, uykusuzluk…

Tükenmişlik, sadece bir “yorgunluk” değildir. Yorgunluk, uyuyunca geçer. Tükenmişlikte ise sabah uyansanız bile gece kaldığınız yerden devam eder.

Peki neden tükeniyoruz?

Çünkü çoğumuzun zihninde gizli cümleler var:

  • “Dinlenirsem tembel görünürüm.”
  • “İşimi en iyi ben yaparım.”
  • “Değerli olmak, sürekli üretmek demektir.”

Buna bir de dışarıdan gelen baskılar ekleniyor: bitmeyen işler, sürekli ulaşılabilir olma hali, performans kültürü… Sonuçta ortaya çıkıyor: dışarıdan güçlü görünen ama içeride sessizce yanan bir insan.

Döngüyü kırmak mümkün mü?

Evet. Ama büyük tatillerle, kaçışlarla değil. Asıl dönüşüm, günlük yaşamın içinde küçük ama kararlı adımlarla olur.

🔹 Sınır koymayı öğrenmek: “Şu an kapasitem dolu” demek, hayır demek. Unutmayın, sınır bencillik değildir; sınır, hem sizi hem ilişkiyi korur.

🔹 Kendini yeniden hatırlamak: Ne zamandır sadece zevk için bir şey yaptınız? Yürüyüş, resim, müzik, kitap… Yalnızca işlev değil, ruhu da besleyen şeyler.

🔹 Şefkatli iç konuşma: Kendi kendinize sert değil, yumuşak konuşun. “Hadi biraz daha sık dişini” yerine, “Bugün elinden geleni yaptın, bu da yeter” diyebilmek.

🔹 Küçük bakım ritüelleri: Günde üç kez derin nefes, kısa esneme, temiz hava… Basit görünüyor ama sinir sistemine “güvendesin” mesajını verir.

🔹 Profesyonel destek: Bazen tek başına çıkış mümkün olmayabilir. Bir psikologdan destek almak, sadece “dert anlatmak” değildir; yeni başa çıkma yollarını öğrenmektir.

Unutma…

Tükenmişlik bir zayıflık değil, bir işarettir. Bedenin ve ruhun sana, “Artık böyle gitmez” deme biçimidir. Eğer dinlersen, aslında sana bir yol gösterir: Yeniden başlamak için durman gerektiğini.

Bugün kendinize şu soruyu sorun:

👉 “Gerçekten benim olan ne? Ve hangi yükü sadece başkaları için taşıyorum?”

Cevabınız, belki de yeniden ışığınızı yakacağınız yer olacak.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.