Heba Edilen Van Gölü

Yayınlama: 03.09.2025 13:46:41
105
A+
A-

Geçen günlerde Tatvan ve çevresine bir yolculuk yapma imkanım oldu.

Yıllar önce Tatvan bir kasaba görünümündeydi.

Van gölü temiz ve berraktı.

 

***

 

TOPLUM OLARAK MAALESEF ELİMİZDEKİ İMKÂNLARI HEBA ETMEYİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ:

Tatvan bir beton yığınına dönmüş: Çarpık yapılaşma, her yerden mantar gibi biten binalar, yeşillik şehir içinde hemen hemen kalmamış.

Van Gölü çok kirli. Bazı yerlerde kokuyor.

İnsanlar ne buluyorlarsa göle atıyor.

Bazı koçerler kirli yünlerini göl kıyısında yıkayıp tüm kirini göle bırakıyor.

***

Kanunen artık mecburi olmasına rağmen hiçbir yiyecek-içecek işletmesinin dışında fiyat listesi görmedim.

Bazı işletmelerin içinde de fiyat listesi yok.

Bazı işletmelerde fiyatlar normal ancak bazı işletmelerde çok pahalı.

***

Şehir trafiği ciddi bir sorun.

Trafik kurallarına uyan sürücü sayısı çok az. Ancak yoğun şekilde kural ihlali yapmalarına rağmen insanların kavga ettiklerine veya tartıştıklarına hiç rastlamadım.İnsanlar birbirine karşı saygılı gibi bir izlenim edindim.

Birçok yerde kapanlar var, yolu bilmiyorsanız her an arabanızın dört tekerleği birden patlayabilir.

Trafik o kadar yoğun ki 15 dakikalık mesafeyi 1 saatte ancak gidebiliyorsunuz.

***

Sahiller halkın malı ancak T.C. Anayasasının 43. Maddesi ve 7121 sayılı kanun pek çok yerde ihlal ediliyor ve kurumlar bu duruma göz yumuyor.

7121 sayılı kanun:

-Sahil şeridi: Kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre

genişliğindeki alanı…

-Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir

Ancak kıyıya yakın toprağı olanlar suya kadar olan alanı, sahili ve paralelindeki gölü de kendilerinin mülkü sayıyor ve sahilde suya gireceklerden para istiyor. Para vermeden giremiyorsunuz.

***

Tatvan’da uygun alan bulamayınca Edremit yolu üzerinde bir tesis bulduk. Tesiste birkaç bank ve kenarından akan bir su vardı.

Sahibini bekledik. Geldikten sonra temiz olmayan banklar olduğundan başka banklara oturmak istedik.

Bize “beğenmiyorsanız gidebilirsiniz” dedi.

Ona “bu söylediğin hiç hoş değildi” dedim.

Şimdi karakolu çağırırım” dedi. Sanki gelmişiz de arazisini işgal ediyoruz. Sonraki tartışmalarımızda sık sık “beğenmiyorsanız gidin” ve “karakolu çağırırım” demeye devam etti.

Bazı tesis sahiplerinin müşteri ilişkileri anlayışı berbat.

Kendisi, Tatvan’da gördüğüm tek kaba kişiydi galiba.

***

Taksiciler, turistlerin bir ülkeye ya da şehre gelip gelmemesi için en önemli etkenlerdendir.

Taksiciye bir yer gösterip gidişin ne kadar tutacağını sorduk. Taksimetre 700 TL yazar dedi. Tatvan içinde taksimetrenin 700 TL yazması?.. Taksimetreyi aç dersem açmayacak, zaten 700 TL yazar diyecek, o parayı benden isteyecek.

Taksicilerin tavırları sebebiyle bir şehri ya da ülkeyi sevip kalan turistler de var, tam tersi şekilde taksicilerin olumsuz tavırları yüzünden o şehri ya da ülkeyi terk edip giden turistler de var.

***

Edremit yolu üzerinde yol kenarında her yerde çöp olması bir yana zaman zaman yol kenarında küçük çöp dağları gördüm.

***

Sahilden bahsedildi. Daha önce gördüğüm düzenli, ağaçlı sahilleri hayal ediyordum.

Akşam sahilde dolaşmaya çıkınca hayal kırıklığına uğradım: Oturulacak bir bank yok. Suyun getirdiği ne kadar çöp birikintisi varsa sahilde duruyor. Ağaç yok.

***

EVET, TOPLUM OLARAK MAALESEF ELİMİZDEKİ İMKÂNLARI HEBA ETMEYİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ:

Van gölü çevresi konum ve doğal yapılar olarak dünyanın birçok şehrinden, mesela İsviçre’nin Lugano şehri ve çevresinden çok daha güzel.

Lugano dünyanın sayılı turistik noktalarından.

Ancak kişi ve kurumların ilgisizliği sebebiyle aralarında dağlar kadar fark var.

***

-İsviçre gibi yerler, -istisnalar olsa da- genelde yurt dışından gelen orta ve üst gelir grubuna hitap ediyor.

-Gürcistan gibi yerlerin doğru dürüst bir turizm politikaları yok, yavaş yavaş şekilleniyor. Özellikle barınma yeri sahipleri fiyatlarda ne tutturabildiyse kiralamaya çalışıyor. Bu da turistlerin 1, en fazla 2 kere gelmesine sebep oluyor ve gelip gezen turist, sırf kalmak için bir daha da gelmiyor.

-Malezya ve Endonezya gibi yerler ise en lüksünden en düşük gelir grubuna kadar herkese hitap etmeye çalışıyor. En akıllı turizm politikasını da onlar uyguluyor.

-Özellikle Avrupa’nın bazı şehirlerine o kadar çok turist geliyor ki halk artık turist gelmesini istemiyor.

Birebir olmasa da benzeri bir durumun Van’da olduğunu söylemişlerdi. Ancak bu durumun turist yoğunluğundan değil bazı İranlı turistlerin olumsuz davranışları sebebi ile olduğun söylediler.

 

PEKİ GELECEKTE VAN GÖLÜ VE ÇEVRESİNİ NE BEKLİYOR?

Bu gidişle ne olacağını tahmin etmeye çalışayım:

-Van gölü çevresindeki şehirler ve sahiller bir beton yığınına dönecek.

-Göl çevresindeki alt yapı ve üst yapı turist kapasitesini taşıyamaz duruma gelecek.

-Van gölü zamanla bir bataklık hâline gelecek. Çünkü her ne kadar orada yaşayanlar gölü “behr (deniz)” diye adlandırıyorsa da orası bir göl. İçine akan akarsular var ancak çıkan su yok.

-Şu an göl çevresinde rahatlayıp manzarasını seyredenler zamanı geldiğinde artık pis kokudan dolayı tam tersine sahilden uzak evler arayacak (bunun örneği Azerbaycan’daki Hazar gölü).

-Göl bataklığa döndüğünde inci kefali balıkları da artık gölde yaşayamaz hâle gelecek, adım adım balık nesli tükenecek.

-Aniden uçuşa geçen turizm yavaş yavaş inişe geçecek ve bitme noktasına gelecek.

-Gecelik ev fiyatları 1750 – 5.000 TL arası. Bu rakamlar fahiş. Bu fiyatlarla mesela İsviçre, Amerika gibi dünyanın en pahalı yerlerinde ev kiralayabilirsiniz.Ev fiyatları ve kiraları aniden uçuşa geçecek ancak talep gelmediğinde ise ev fiyatları artık arsa fiyatlarından bile daha düşük hâle gelecek.

-Turizm bitme noktasınagelecek…

***

MUHAFAZAKAR TURİZM

Muhafazakar bir ortamda suya girip yüzmek isteyenler ya muhafazakâr otellere gidip tatil yapıyor ya da Van gölü çevresini tercih ediyorlar(dı).

Ancak bu sefer gittiğimde bunun da yavaş yavaş bozulduğunu gördüm.

Kanuni olarak yapılması mümkün olmasa da bazı yerlerde geleneksel olarak araya bir perde çekilmiş, bir tarafı erkeklere bir tarafı da kadınlara ayırılmıştı.

Ancak bazı kadınların bu kuralı önemsemeyerek erkeklerin tarafında yüzdüğünü gördüm.

Böyle olunca değil şortla, pijamayla suya giren biri olarak atletimi de çıkartmadım.

Ha, belki diyeceksiniz ki bu kıyafetleri çarşının ortasında da artık giymeye başladılar, o da ayrı bir konu.

Ancak bu böyle devam ederse uzun yollardan muhafazakar sebeplerle oraya gelip yüzenlerin artık gelmemesine sebep olacak.

Geldiğimiz minibüste bazı aileler Batman Havalimanı’nda inip uçağa binerek şehirlerine gittiler. Yani demek ki uzak mesafelerden insanlar sırf muhafazakar endişelerle Van gölünde gelip yüzmek istiyor.

Kanunen isteyen plaj kıyafetiyle istediği yerde yüzebiliyor, bunu engelleyecek bir kanun yok.

Gün gelip de Van gölü sahilinin diğer sahillerden bir farkı kalmayınca muhafazakar turizm de bitecek ve bu turist potansiyeli artık muhafazakar otellere gidecek.

 

KİŞİ VE KURUMLARI SORUMLU DAVRANMAYA ÇAĞIRIYORUM

Eğer bir imkânın heba olması istenmiyorsa kişi ve kurumlar daha sorumlu davranmalı ve zararın neresinden dönülürse kârdır mantığıyla acil bir eylem planı oluşturarak duruma el atmalıdır.

Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.