Güneşin yüzünü sakladığı, günlerin kısaldığı bu mevsimde sadece hava değil, ruh da soğur. Kış depresyonu, çoğu zaman fark edilmeyen ama birçok kişinin hayatını sessizce etkileyen bir durumdur. Peki bu karanlık duygusal mevsimden nasıl çıkılır?
Kış kapıya dayandığında doğa yavaşlar, renkler solar, şehirler sessizleşir.
Sabahlar zor gelir, akşamlar erkenden çöker.
Ve bazen bu sessizlik, iç dünyamıza da sızar.
İçimizde tarifi zor bir ağırlık başlar: ne tam mutsuzluk, ne tam yorgunluk…
İşte bu halin adı, bilimsel olarak “mevsimsel duygudurum bozukluğu”, yani halk arasında bilinen adıyla kış depresyonudur.
Güneş çekildiğinde ruh da üşür.
Kış aylarında güneş ışığı azalır, günler kısalır.
Bu durum beynimizdeki serotonin (mutluluk hormonu) ve melatonin (uyku hormonu) dengesini bozar.
Vücudumuzun biyolojik ritmi karışır; uyku düzeni, iştah ve enerji seviyesi değişir.
Sonuçta kişi kendini bitkin, isteksiz, karamsar ve huzursuz hisseder.
Bazı kişilerde aşırı uyuma, karbonhidratlı yiyeceklere yönelme, sosyal izolasyon ve motivasyon kaybı görülür.
Ama kış depresyonu sadece kimyasal bir süreç değildir.
Toplumsal ve duygusal faktörler de bu tabloyu derinleştirir.
Soğuk hava insan temasını azaltır, sokaklar boşalır, etkinlikler biter.
Yalnızlık artar.
Ve bu yalnızlık, özellikle duygusal yükü fazla olan kişilerde içsel bir donukluk yaratır.
Ruhun da mevsimleri vardır
Ruhsal dünyamız da tıpkı doğa gibi döngüseldir.
Nasıl ki toprak kışın dinlenir, baharda canlanırsa; insan ruhu da bazen yavaşlamaya, kabuğuna çekilmeye ihtiyaç duyar.
Ancak modern yaşam bize hep “üret, gülümse, güçlü ol” mesajını verir.
Bu yüzden içe döndüğümüzde korkarız.
Oysa belki de bu, ruhun sadece dinlenme çağrısıdır.
Kış depresyonu yaşarken kişi genellikle “bende bir sorun var” diye düşünür.
Oysa bu bir zayıflık değil, insan doğasının bir parçasıdır.
Ruhun da bazen kışa ihtiyacı vardır.
Ne yapabiliriz?
Kış depresyonu fark edildiğinde, baş etmek mümkündür.
İşte hem bilimsel hem ruhsal olarak etkili bazı öneriler:
Karanlıktan çıkış
Hiçbir kış sonsuza kadar sürmez.
Güneş yeniden doğduğunda, doğa canlanır — insan ruhu da öyle.
Kış depresyonunu bir son değil, bir geçiş mevsimi olarak görmek gerekir.
Belki de bu dönem, yeniden doğuşun öncesindeki sessiz hazırlıktır.
Ruhun, tıpkı toprak gibi, kendi içinde olgunlaşma sürecidir.
O yüzden bu kış, kendine biraz izin ver.
Bir fincan kahveyle, sevdiğin bir kitapla, içten bir dua ya da derin bir nefesle…
Çünkü karanlığın içinden geçmeden, baharın ışığına varılmaz.