Adıyaman’dan deprem notları…

Öncelikle şunu dile getireyim; Deprem Adıyaman’da çok etki yapmış, neredeyse şehirde sağlam bina az kalmış, ayakta kalan binaların çoğu hasarlı… Yerde hala enkazlar var. Gece şehir sesiz, sedasız. Kimse yok, insanlar az var… Bir imam arkadaş anlattı; “Şuan şehirde 23 tane camii sağlam kalmış, gerisi ya yıkılmış, yada zararlıdır. Minarelerin çoğu yıkılmış, halk çok dertli, acıları çok büyüktür. Babasını, eşini, kardeşlerini, çocuklarını, komşusunu, sevenlerini, yakınlarını kaybeden insanlar var. Ailelerinden gidenler var. Akrabalarından 20, 30, 40 kişi kaybedenler var.”

Ağlamaklı bir şekilde dertlerini bize açtılar… Halk gerçekten çok dertli ve hüzünlü. Bunun tarifi yapılamaz. Rabbim onlara sabır versin… Çok üzüldük ve duygulu anlar yaşadık. Halkın çoğu biz bunu hak etmiştik, Allah’ı unutmuştuk, Allah’ta bizi unuttu, inşallah ibret ve ders alırız… Ayette de geçildiği gibi…

Adıyaman’da hummalı bir çalışma var. Yaklaşık 15 tane dernek ve vakıf, şehre kurulan 27 adet çadır kentlerinde ve muhtelif yerlerinde günlük üç öğün yemek vermektedir. Türkiye Diyanet Vakfı, ilçelerde dahil günde yaklaşık 10 bin kişiye yemek hizmeti vermektedir. Buraya Diyanet’ten gelen gönüllü personeller, çadır kentlerde erkekler ve kadınlar için çadır mescitler kuruyor. Çadırda Kur’an kursları kuruyor, manevi danışmanlık hizmetleri yürütüyor, mezarlıkta görev yapıyor, tırdan gelen yardımları indiriyor, yemekhanede çalışıyorlar, çadır mescitlerde imamlık ve müezzinlik görevini ifa ediyorlar. Çadırlara gıda kolileri, elbiseler ve diğer ihtiyaçları dağıtıyorlar. Diyanet’ten 7 ilden dönüşümlü olarak her hafta gönüllü olarak bölgeye personel gelmektedir. Adıyaman’da şuan  140 personel hizmet yapıyorlar. Burada il ve ilçe müftüleri var. İmam, müezzin, Kur’an kursu hocaları, müftülükte çalışan personeller var. Bayanlar için bayan vaizeler, Kur’an kursu hocaları var ve sürekli sahadalar…. Diğer derneklerde bir sürü hizmetler yapmaktadırlar. Kimse boş durmuyor…. Türkiye’nin her yerinden buraya gelen insanlar var. Diyanet, Milli Eğitim, sağlık, askeriye, emniyet, sivil toplum kuruluşları, dernekler, belediyeler, DSİ, veterinerler kısacası devletin bütün kurumları buradadırlar, durmadan hizmet ediyorlar.

Bir çadır kentte gittik, baktık minibüsün üzerinde Kozluk yazıyor. Arkadaşla yanlarına gittik baktık Gülümse Çocuklar Derneği’nden gelen gönüllü öğretmenler, çocuklarla oynuyorlardı, onları sevindiriyorlardı. Burada iş çok ve yardımlarda hız kesmeden aralıklı olarak geliyor…

Bir bekçi arkadaşa sordum nerelisin?

“Muğla’dan geldim ve 20 gündür nöbet tutuyorum.”

Burada duygulu anlar yaşadığımız gibi mutlu anlarda oldu. Böyle insanlara hizmet etmek, yaralarını sarmak küçücük bile olsa onlarla sohbet etmek ve dertlerine ortak olmak, hele o küçük çocukların mutluluklarını paylaşmak insanı ayrıca mutlu ediyor. Ben kendi şahsım adıma söylemek istersem, ben hayatımda böyle gönüllü, mutlu ve isteyerek kendi işimde bile böyle çalışmamışım… Adıyaman’da gittiğimiz çoğu yerlerde hocam nereden geliyorsunuz? Batman’dan geliyoruz dediğimizde ilk sözleri şuydu; “Depremde herkes yardımımıza koştu ama Batman, Şanlıurfa, Siverek halkı bizlere daha çok yardımda bulundular. Onların bu iyiliklerini hiç unutmayacağız ve onlara çok dua ediyoruz ve çok selamları var sizlere…”

Batman halkıyla gurur duyuyorum. İyi ki Batmanlıyım… Bunu da kadirşinas Batman halkına buradan duyurayım… İmkanı olan bütün meslektaşlarımın buraya gelmelerini tavsiye ediyorum. Gelin görün inanın pişman olmazsınız. Böyle durumlarda biz Diyanet personeli, her zaman sahada olmalıyız… Elhamdülillah Diyanet personeli depremin olduğu ilk günden beri sahadalar… Rabbim onlardan razı olsun, hayırlarını kabul etsin…

Burada adeta seferberlik ilan edilmiş gibi… Yaralar yavaş yavaş sarılıyor. Depremin izleri siliniyor. İnsanlar hayatlarına hüzünlü olsalar bile devam etmeye çalışıyorlar. Allah rızası için yardımlarımızı kesmeyelim. Oradaki halk sizlerden gelen yardımlarla ayakta kalıyorlar, şehrin ayağa kalkması için süreç devam edecek. Rabbimizden niyazımız şudur; Devletimize, milletimize zeval vermesin. Böyle acıları bir daha göstermesin. Tekrar kalkınmayı nasip eylesin… Hasta olanlara acil şifa versin, kalanlara da sabır versin, milletimizin başı sağolsun… Depremde ölenlerin ruhuna el Fatiha diyerek bir Fatiha okuyalım.