ÇOCUKLAR DONMAMIŞ BETON GİBİDİR ÜZERLERİNE NE DÜŞSE İZ BIRAKIR

Yayınlama: 18.12.2022 15:52:46
Düzenleme: 18.12.2022 17:04
251
A+
A-

Kaybettiklerimin arasında en çok çocukluğu mu özlüyorum…

Anne ve baba olarak geçmişe, kendi çocukluğumuza gidebilsek. Uzaktan ona bakabilsek onun için ne yapmak isterdik? Nasıl bir fedakârlık ilgi alâka sevgi gösterirdik? “Keşke şunlar da olsaydı” veya “Şunlar yaşanmasaydı” diyebileceğimiz ve değiştirmek istediklerimizi düzeltebilseydik.

Böyle bir şansımız olsa ne güzel olurdu değil mi?

Derdimizi anlatmak bir sorundu,  bir derdin mi var anlatmaya çalıştığın da hemen aynı sözlerle “Şu zorluklarda okuduk”, “kuru ekmekle idare ettik”, “Onu yaptık, bunu yaptık”… gibi konuşmaları hemen sıralamaya başlarlardı Bizde de aynı cevaplar. Aynı yaklaşım bizde de var maalesef kendi çocukluğumuz da olan eksikleri anlamayı başarsak o zaman gelecek nesillerin de kendi çocuklarına olan yaklaşımını değiştirebiliriz.

Evet hatırlayalım, ölçelim, biçelim, tartalım. Ne olsa daha iyi, daha verimli olabilirdik? Bizim eksik kaldığımız ne vardı? Artılarımız, sevinçlerimiz nelerdi? Bunu yaparken biraz daha düşünerek kendimizin ne yaşadığını; beklentilerimizi, hayallerimizi, kısacası olmasını arzu ettiğimiz ne varsa ortaya koyalım. Sonra dönüp çocuklara bakalım hayatının merkezinde rol model olan anne ve babalar olarak tekrar tekrar o minik kalpli çocuklara bir bakalım…

O minik göz bebeğimiz, hayatımızın ışığı, sevinci, hep mutlu ve başarılı olmasını beklediğimiz o çocuğun; bir çok davranışı bizden öğrendiği, daha sonra şekillenen onun hayat hikayesi ile bizim hayatımızın onun elinde şekillenecek olan çocuklarımıza bir bakalım. Hatta biraz uzun bakıp biraz da uzun düşünelim. “Ah! , vah!” etmeden çok şükür diyebileceğimiz neler yapabiliriz.

Bir adada tek kaldığımızda hayatta kalabilmek için adada bulunan tüm imkânları kullanıp kurtulmanın yollarını arar gibi bakmalıyız o minik yüreklere…

Yemeğin en güzeli, giysini en iyisi; “aman o üşümesin, o yorulmasın, o hasta olmasın,” dediğimiz o minik yüreklere elimizden gelenin en iyisini ve en doğrusunu nasıl yapabiliriz. Birlikte ele almalı okumalı, araştırmalı, en doğru yöntemlerle sıkmadan, usandırmadan doğru yaklaşımlarla anlatmamız ve örnek olmamız gerektiğini ve en azından yeni gelen nesillerden esirgememeliyiz.

Unutmayalım; çocuklar donmamış beton gibidir, üzerlerine ne düşse iz bırakır.

Hepimiz bunun farkındayız.

Eskiden çocuk olan bizler anne ve babalar, ne görmek istiyorsak yetiştirdiğimiz çocuklara dikkat edelim. Ne ekersek onu biçeriz. Kimse ulaşılmaz olmadığı gibi hiç kimse kötü olarak doğmaz. Genellikle davranışların birçoğunu çocuklukta yanında büyüdüğümüz, zaman geçirdiğimiz insanlardan aldığımızı unutmayalım. Yeni gelen nesil umudumuz, ışığımız, kaynağımız ve mutluluğumuz olacak. Çocukluğu çok iyi geçmeyenler olabilir. O zamanlar üzüldük, incindik, kırıldık evet doğru Bizim çocuklarımız daha sorunsuz bir çocukluk yaşayabilir. Çünkü gelecek bizim ellerimiz de büyüyor.

ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA:

Şikâyet ettiğimiz gençler on beş yıl önce bizim kucağımızdan indirmediğimiz minik yürekli çocuklarımızdı…

Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın. Zira onlar size benzeyeceklerdir! Kendinizi terbiye edin.

Saygılarımla…

 

Yazarın Son Yazıları
07.05.2023 12:36:04
03.05.2023 18:25:46
03.04.2023 13:23:02
21.03.2023 15:18:39
14.03.2023 13:22:49
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.