BATMAN ÜNİVERSİTESİ ve ELEŞTİRİLER ÜZERİNE

Üniversitenin kuruluş yıllarına gitmeye gerek yok, 2007 yılında kurulan Batman Üniversitesi şuan itibariyle 3’üncü rektörüyle yola devam ediyor. Kurucu Rektör Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam’ın iki dönem rektörlük yaptığı Batman Üniversitesinde, sırasıyla Aydın Durmuş ve şimdi Prof. Dr. İdris Demir “Rektör” görev yapıyor.

Yayınlama: 26.11.2023 17:10:17
Düzenleme: 27.11.2023 11:27
375
A+
A-

Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam’ın iki dönem rektörlük yaptığı Batman Üniversitesinde önemli büyük işlere imza atılmıştı. Kısa sürede 13 bine dayanan öğrenci sayısına ulaşılması yeni kurulan üniversiteler arasında önemli bir başarıydı. Akademisyenlerin yaptığı çalışmalar ve projeler ile Türkiye’de yeni kurulan üniversiteler arasında üniversitenin başarı sırası 10-20 arasındaydı. Uluçam ve ekibi üniversitenin başarısında büyük rol oynamıştı. Rektör Prof. Dr. Uluçam, o dönem kıt imkanlara rağmen bugüne büyük bir yatırım bırakmıştı. İftiralarla bir ismi yok saymaya çalışsalar da aslında Uluçam ve ekibinin isminin üniversitede yaşatılması akademik bir kültürün devamını sağlayacaktır. Üniversitenin Batı Raman’da kurulmaması gerektiğini her zaman dile getiren ve kimi zaman kamuoyunda  savunduklarıyla tek bırakılan Uluçam’ın bugün neden Batı Raman’da bir üniversitenin kurulmaması gerektiği bir kez daha anlaşılmış olmalıdır.!

Sonraki üniversite yönetiminde ise Batman Üniversitesi daha çok tabelaya oynayan, başarıdan çok akademik ve idari kadroya uygulanan baskılarla gündem oldu. Mahkeme kararı olmadığı halde en başarılı akademisyenler ihraç edildi, baskılarla akademisyenler üniversiteden ayrılmak durumunda kaldı. Üniversitenin akademik karnesinde etkin rol oynayan bir akademik kültürün yaprak dökümü haliyle başlamış oldu. Tabelaya oynanan akabinde Ankara’ya şirin gözükmek için, Üniversitenin kampüsüne öğrenciye yönelik alanlardan çok ucube kulübeler yerleştirildi. Kulübelere de bilginlerin isimlerine yer verildi. Oysa kampüste onca sınıf varken, bilginlere yakışan yer olarak kulübeler uygun görülmüştü. Çelişki yumağına dönen ideolojik serüven paradigması, koltuğun kalıcı olması adına  Batman’da güçlü partilerle dirsek temasını doğurmuş ve bu durum üniversitenin siyasallaşmasına neden olmuştu. Ormanlara verilen isimler ve sonrasında bakımsızlıktan kuruyan ağaçlar da bu sürecin en belirgin özetiydi. Başarıdan başarıya koşan bir üniversite devri bitmiş yerine sembollerin yer aldığı onlarca tabela, onlarca duvar süslemesiyle yenilenmiş bir prototip ortaya çıkmış bir üniversite görüntüsü dizayn edilmişti. Bu durum bundan sonraki rektörler için de oldukça can sıkıntısı yaratacak ve herhangi bir değişimin de önünü kesecekti.  Zor bir süreç yaşanmış, gözler bu durumda hep Ankara’ya odaklanmıştı. Ama yorucu ve yıpratıcı süreç ne yazık ki takvimini tamamlayacaktı. Şovenizm paradigması elbet iflas edecekti. Ne kadar tepeye oynansa da hem üniversite hem Batman camiasında üniversiteden duyulan memnuniyetsizlik yerel ve ulusal basına yansımıştı. Dönemin Ak Parti Milletvekili Ziver Özdemir tarafından da duyulan rahatsızlık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kadar iletilecekti. Hatta Ziver Özdemir’in keskin sözleri “Ya o ya ben” çıkışlarını herkes duymuştu. Ama kazanan Ziver Özdemir olmuştu. Sonuç itibariyle Batman Üniversitesinde yeni bir değişim rüzgarının esmesi için yeni bir rektör atanmış, Batman’da yeni atamanın yansımaları sokaklara olmasa da, sosyal medyaya yansımıştı. Üniversite personellerinin yaşadığı sevince “sarı gömlekli halay başı” eşlik etmişti.

Batmanlı işçi bir emekçinin oğlu Batman Üniversitesine rektör olarak atanmıştı. Bu atama kamuoyunda büyük bir sevincin yaşanmasına da ayrıca katkı sunmuştu. Batmanlı bilim insanı Rektör Prof. Dr. İdris Demir’in işi oldukça zordu, çünkü geride bırakılmış enkaz bir anlayışla birlikte  bölünmüş, küstürülmüş bir üniversite bırakılmıştı. Kadrolaşmanın kemik yerlerde olması beraberinde bugüne uzanan tartışmaların ve iftiraların da temelini fitilini tam o yıllarda yakmaya başlanmıştı. Batmanlı olup Batman’da yönetici olmak, çoğu yöneticinin en zor sınavıdır. TPAO Bölge Müdürü, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri… akla gelen kurumlar. Bu yöneticilerin hepsi başarılı çalışmalara imza atmış kişiler. Ama yaşadıkları sorunları bir de gidip onlardan dinlemek lazım. Bu isimlere eklenenlerden biri de kuşkusuz Rektör Prof. Dr. Demir oldu. Talepler, beklentiler, malum yönetim anlayışınız ve idealleriniz ister istemez ateşten gömlek olacaktı. Rektör Prof. Dr. İdris Demir, 3 yıla yakındır görev yürütüyor. Şubat 2025 yeni bir rektörlük atamasının yapılacağı tarih olarak kayıtlara geçmiş durumda. Rektör Prof. Dr. İdris Demir, göreve başladığı gibi üniversitede büyük bir ferahlık başladı. Çalışanlardan da dinlediğimiz ve gördüğümüz kadarıyla üniversiteye bahar geldiği ifade edilmişti o dönemler… Rektör Prof. Dr. Demir, göreve başladıktan sonra kendi ekibini kurdu. Yeni bölümlerin açılması sağlandı. Yüksek lisans alanında öğrenci sayısında köklü değişikliklere gidildi. Yeni atamalar yapıldı. Rektör Prof. Dr. Demir’in Öğrencilerle de iç içe olması, akademik ve idari personellere gösterdiği mütevazi ve nezaketli üslubu da hem kurumda hem de kamuoyunda büyük takdir toplamasını sağladı.

 

Askıda yemek,

Askıda otobüs bileti,

Şimdi de öğrenciye ücretsiz yemek verilmesi…

Rektörün öğrencilere yönelik girişimleri, belediye ile olan yemek iş birliği de Türkiye’de ilk defa bir üniversitede öğrencilerin ücretsiz yemek yiyebileceğini gösterdi.

Sempozyumlar, paneller, enerji ve bilişim zirveleri, Üniversite akademik yayınlar…  Üniversitenin yeniden akademik kültürünün kazanmasında önemli roller olarak sıralanıyor. Zira kurucu Rektör Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam döneminde gerçekleşen bilişim zirveleri ve uluslararası sempozyumların uzun yıllar sonra Rektör Prof. Dr. Demir’le devam etmiş olması da oldukça önemli bir ayrıntıdır. Eski dönemde yapılan usulsüzlüklerin soruşturmalık olması,  yaşanan kadro değişimleri ister istemez kurumda taşların yerinden oynamasına “nedenler” olarak sıralanacaktı. Nihayetinde bu durumlar su götürmez bir gerçek ki o da Rektör Demir’i belli kişiler ya da çevrelerde istenmeyen adam ilan edecekti.

 

Akabinde bu süreç kendini Şanlıurfalara üniversitenin adını karalayan, olmadık şeyler yakıştıran haberler uçuranlarla gösterecekti. Batman’da beklediğini bulamayacağını bilen belli zümreler Rektör Demir’e ilk karalama hamlesini Şanlıurfa’da bir yerel gazetede yapacaktı. Tabi bu duruma hem Batmanlılar hem de Batman kamuoyu tepkisini geciktirmeyecekti. Kentin yerel basını “Rektör bizimdir” yaklaşımıyla karşı atağa geçecekti. Batman olarak bunu gördük. Kamuoyu Rektör Demir’in adımlarından birilerinin uykusunu kaçırdığını anlamıştı. Yine benzer ataklar ara ara yaşandı ve seçim sürecine kadar da yaşanacağı artık ayyuka çıkmış… En son yine geçtiğimiz haftalarda benzer bir atak bu kez yerel bir gazeteyle değil de farklı bir sendikayla gündeme getirilmişti. Sendikanın Rektör Demir’in yeğeni olduğunu öne sürüp temizlik kadrosunda işe alındığını iddia ettiği M.D kişi aslında sendikanın söylediği gibi değil de KPSS puanı ve  KPSS yerleştirmesiyle ilk 10 bin kişi arasında  yer alarak üniversiteyi tercih etmişti. Merkezi yerleştirmeyle  lise mezunu KPSS puanıyla  temizlik personeli olarak atanmıştı. Sendikanın açıklamasına bakıldığında ise yeğenin temizlik işinde değil de Rektörün yanında, sekterliğinde ya da şoförü olarak kadro bulması gerekirdi. M.D’nin suçu sırf soyadı Demir diye ve sırf amcasının oğlunun yöneticisi olduğu Batman’da 2007 yılında kurulmuş üniversitede çalışması mıdır? Köpeğine kemik götürmeyen güvenliği Batı Raman’a süren, temizlik personelinin boğazını sıkan bir yönetim anlayışından bugüne gelinmesi mi acaba suçluluk? Ne yapsın M.D?  Bu ekonomik şartlarda, ev kirasının Türkiye’nin her yerinde 10 bin liradan başladığı zamanda, babasının evini bırakıp Ankara’yı mı tercih etmeliydi…! Bu kişinin yaşadığı travmanın bedelini elbette birileri hukuki olarak ödemeli. Üniversite yönetimi bu asılsız iddiayı öne süren sendika hakkında yasal işlemler başlatacak mı onu da zaman gösterecek. Bir de sürekli aynı mevzu dönüyor. “Rektör kız kardeşini almış”! Ne yapsın kız kardeşi! Sırf kardeşi diye yaşamasın mı? Kız kardeşi diye küçük gördükleri kişi 3 üniversite bitirmiş, 11 yıllık meslek deneyimi; akademik alanda çalışmalar yürütmüş biri, bunca çalışma yapacaksın ama üniversitelerde akademik kariyerini sürdürmeye kalkınca onca bilimsel yürütücülüğünüz sırf Rektör kardeşi diye “hiçbir şey” miş gibi yok sayılacak. Tabi bu tarz açıklamalar ya da karalama amaçlı haberler aslında  rektörün başarısını gölgede bırakma niyeti taşıyor. Anayasal hak  ve kanunca uygun olan bir atama söz konusu iken sırf birilerinin rantı bozuldu diye temcit pilavı gibi aynı yemeği önümüze koymanızdan bıktık. Batman’da aile şirketi olarak görmek istediğiniz farklı kurumlar yok mu? Eşiyle, geliniyle, oğluyla aynı kurumda sülale bağı oluşturan öyle kurumlar var ki, anlatsak ağzınız açık kalır, ki bilen biliyordur. Malum bir buçuk yıl sonra yeniden rektörlük seçimleri (atamaları) yapılacak. Yakında bunlardan daha fazlasını duysak şaşırmayız. Alıştık, çamur at izi kalsın. Ama Batmanlı bir bilim insanı olan Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir’i de kimseye harcatmayız… Yıllardır gazetecilik yapanlar bilir, her seçim döneminde “çamur at izi kalsın”  asılsız haberlere, duyumlara şahit olunmuştur.

Sözün özü Rektör Prof. Dr. Demir’in arkasındayız. Biz biliyoruz ki o üniversiteye büyük hizmetler veriyor ve çalışmaların Batman adına da yapıldığından şüphemiz yok.

 

Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.